Ümmü Gülsüm DURMUŞ
Türkmenistan dönüşünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ait kıymetli iletiler verdi. Erdoğan, ikili ticareti en kısa müddette 5 milyar dolara ulaştırma gayesini koyduklarını, ortak adımlarla bu maksada ulaşacaklarına yürekten inandığını söylemiş oldu.
MODELE KARARLILIKLA DEVAM
“Yeni bir iktisat modelini hayata geçirdiniz. 19 yıllık iktidarınızda hangi kaidelerin olgunlaşmasıyla bu modeli hayata geçirdiniz? Yeni modelin artıları yakın vadede ortaya çıkar mı? Bu süreçte dar gelirleri rahatlatacak yeni adımlar olacak mı?” soruları üzerine, iktidara geldikleri birinci günden itibaren, tahminen de tarihlerinde birinci kere kendi muhtaçlıkları, evvelari ve gerçeklerine uygun bir iktisat siyaseti izlediklerini, buna tıpkı kararlılıkla devam ettiklerini vurguladı. Ekonomik olarak da bağımsızlaşma gayreti verdiklerini, bu adımları attıkça, içeriden dışarıdan vesayetçilerin dirençleriyle, iktisada yönelik türlü akınlarla karşılaştıklarını anlatan Erdoğan, “Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler niçiniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu sıkıntıları da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan dönüşünde gazetecilerin sorularını cevapladı.l
Erdoğan, iktidara geldikleri birinci günden bu yana iktisattaki tezlerinin bilhassa düşük faiz olduğunu, faiz-enflasyon bağını devamlı “faiz sebep, enflasyon neticedir” diye işlediğini, bu tezinin değişmediğini aktardı. Erdoğan, şunları kaydetti:
TEZİMİZ HAKİKAT
“Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler niçiniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu problemleri da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak. İktidara geldiğimiz birinci günden bu yana iktisattaki tezimiz düşük faizdir ve bir de faiz-enflasyon alakasını ben devamlı ‘faiz sebep, enflasyon neticedir’ diye işlemişimdir. Bugün de ben bir daha tıpkı tezi savunuyorum. Kimileri enflasyonun sebep, faizin sonuç olduğunu savunuyor. Pekala bu biçimde global iktisadın hükümran olduğu dünyaya bir bakalım; Amerika’da, Avrupa’da enflasyonun geldiği nokta ortada. İsrail’de faiz nedir, enflasyon nedir, oranlar ne durumdadır? Buna baktığımız vakit bizim tezimizin yanlışsız olduğunu oralarda aslına bakarsan görüyoruz.
FAİZ LOBİLERİ KUDURUYOR
Bay Kemal (Kılıçdaroğlu) küme konuşmalarında “Faizi 1’e indirin, biz de gelip sizi destekleyeceğiz” dedi, kalkıp artık de faiz indirimine reaksiyon gösteriyor. Tayyip Erdoğan’ın bu biçimde zikzakları yok. Tayyip Erdoğan, esasen en başından beri ‘Bu faiz inecek’ diyor. Ben hiç bir vakit faizin yükseltilmesini savunmadım, savunmuyorum ve savunmayacağım. Farklı düşünenler de çıksa Tayyip Erdoğan tıpkı noktadadır. Asla bu mevzudan taviz vermem. nazaranceksiniz enflasyon inşallah seçim öncesi nerelere düşecek; fazlaca açık net bütün kanıtlarıyla her şeyiyle ortada. Zira faiz lobileri kuduruyor.
Ben ne dedim TÜSİAD’a? ‘Hadi buyurun, para sizde, finans dalı sizde. Niçin yatırım yapmıyorsunuz? Arkadaş sen varlıklı misin, para sende mi, finans sende mi? Biz sizden bir şey istiyoruz; yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme… Lakin biz size bunu söyleyince siz tam aksini söylüyorsunuz.’ ‘Faizi düşürelim’, yok… Başta kamu bankaları olmak üzere biz yatırım yapacak olanlara gerekli takviyeleri vermeye hazırız. Kâfi ki yatırım yapın, mevcut yatırımlarınızı büyütün ve tıpkı vakitte de istihdam oluşsun.”
SEÇİM İLAN EDİLEN TARİHTE
Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim için miting düzenleme kararları ile ilgili soruya Erdoğan, “Elinden gelen her şey neymiş? Bu işin tarihi Haziran 2023 dedik. Bu değişmeyecek. Bunu bir kez de değil, defaatle söylemiş olduk. Sizin gücünüz bu ülkede bir erken seçim sonucu almaya kâfi mi yetmez mi? Yetmez. Daha neyi konuşuyoruz, neyi tartışıyoruz. Boşuna uğraşıyorlar. Adeta boş teneke çalıyorlar. Allah nasip ederse Haziran 2023 seçim tarihidir.” Türkiye artık ilan edilmiş olan seçim tarihlerine alışacaktır” yanıtını verdi.
KÖRFEZ’E ŞUBATTA İADE-İ ZİYARET
Erdoğan, “Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yeni bir periyoda girildi diyebilir miyiz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Muhammed Bin Zayed’le 2011 yılında bir görüşmemiz olmuştu. daha sonrasında kimi değişik devirler yaşadık. Lakin biz büsbütün ipleri koparmadık. En azından istihbarat teşkilatları karşılıklı olarak görüşmelerine devam etti. Bu ortada ticari olarak da münasebetlerimiz devam etti. İstek edilmeyen gelişmeler bulunmasına karşın sonunda iş düzgün bir noktaya geldi. Gerçekten adeta bir aile hassasiyeti içerisinde bir ziyaret oldu. Şubat ayı içerisinde benim bir iade-i ziyaretim olacak. Bendilk evvel gerek Dışişleri Bakanım gerek MİT Liderimin ziyaretleri olacak” dedi. İsrail ve Mısır’a büyükelçileri atayacak mısınız?” sorusunu, “esasen sonucumızı verdiğimiz vakit olağan ki büyükelçileri de belirli bir takvim ortasında atama durumunda olacağız. Bu dediğiniz ülkelerin kiminde maslahatgüzar olarak atılmış birtakım adımlar var. Büyükelçi yok ancak maslahatgüzar var. Bu adımları da peyderpey aşikâr takvim ortasında atmış olacağız. Birleşik Arap Emirlikleri ile ortamızda nasıl bir adım atıldıysa, başkalarıyla de buna misal adımları atacağız.” halinde yanıtladı.
Taban fiyat artışı öncesi ihtar
Taban Fiyat Tespit Komisyonu’nun aralıkta toplanacağı hatırlatılarak, “asgari fiyatın artmasıyla patronların, birtakım çalışanlarını işten çıkartma” mümkünlüğünün ortadan kaldırılması için ne üzere önlemler alınacağı sorulan Erdoğan, “Görüşmelerin akışına bakılırsa inşallah biz de sonucumızı iyisiyle vereceğiz. Minimum fiyat arttı diye emekçi çıkarma üzere bir durumla karşılaşacağımızı da zannetmiyorum. Biz alt gelir kümeleri başta olmak üzere milletimizin bütün kesitlerinin hayat koşullarını güzelleştirmek için çaba ediyoruz. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız. Kimsenin mağdur bulunmasına müsaade etmeyiz” dedi.
Kılıçdaroğlu’yla helalleşemeyiz
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Veliaht Prens Muhammed bin Zayid’in ziyaretine ait “Hakiki Müslümanların sarayın yanında yeri yoktur.” tabiri ile “gayri milli” açıklaması hatırlatılan Erdoğan, şunları kaydetti:
Helalleşmek isteyen kalkıp da helalleşmek istediklerine bu türlü gayri ulusal diye hitap eder mi? Gayri ulusal diye hitap ettiğin şahsa oy verenler, bu ülkede yüzde 52. Helal ve haramı öğrenmesi lazım. Şu anda parti kuran eski arkadaşları bile Bay Kemal’e “hakkımı helal etmeyeceğim” diyorlar. Yani Tayyip Erdoğan’a kalkıp bunu söyleyen adam, sen kiminle helalleşeceksin? Bana ve bize oy veren tabanımıza gayri ulusal dersen biz seninle asla helalleşemeyiz. bu türlü saygısızlık yapan, bizden asla helallik beklemesin.
Stokçuluk dinimizde de yasak
Erdoğan, “Son periyotta bilhassa un ve şeker üzere kimi besin unsurlarının, hizmet ve üretim dalında birtakım mal ve hizmetlerin piyasada bulunamadığına, karaborsa ve stokçuluğun yaygınlaştığına dair oldukçaça şikayet var. Bu mevzuda cezai yaptırımların artmasına yönelik bir ek önlem alınabilir mi?” sorusu üzerine, bu mevzuyla ilgili Ticaret Bakanlığı’nın gerekli önlemleri aldığını vurguladı. Bu tıp stokçuluğun yapılmasının muhakkak yasak olduğunun altını çizen Erdoğan, şu biçimde konuştu: “Örneğin, şekerle ilgili yapılan açıklamaların akabinde Tarım ve Orman Bakanlığımız depolarda ne kadar şeker olduğunu göstermek suretiyle rastgele bir külfetin olmadığını hayli açık net ortaya koydular. bu biçimde bir sorun yok. Bunun haricinde endüstride bakıyorsunuz kimi kesimlerin, yedek modüllerin vesaire satışı yahut bunların piyasaya sürülmesi noktasında da ne yazık ki depolama usulüyle bunu piyasadan çeken ve bu konularda da üretimi engelleyen ahlaksızlar var, edepsizler var. İlgili bakanlıklarımızla bütün bunların üzerine gitme kararlılığımız var. Arkadaşlara şunu da söylemiş oldum, ‘eğer cezai müeyyideleri düşükse, bunların cezai müeyyidelerini artırmak suretiyle biz bu işin üzerine gidelim.’ Stokçuluk dinimizde de yasaktır.”
Türkmenistan dönüşünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ait kıymetli iletiler verdi. Erdoğan, ikili ticareti en kısa müddette 5 milyar dolara ulaştırma gayesini koyduklarını, ortak adımlarla bu maksada ulaşacaklarına yürekten inandığını söylemiş oldu.
MODELE KARARLILIKLA DEVAM
“Yeni bir iktisat modelini hayata geçirdiniz. 19 yıllık iktidarınızda hangi kaidelerin olgunlaşmasıyla bu modeli hayata geçirdiniz? Yeni modelin artıları yakın vadede ortaya çıkar mı? Bu süreçte dar gelirleri rahatlatacak yeni adımlar olacak mı?” soruları üzerine, iktidara geldikleri birinci günden itibaren, tahminen de tarihlerinde birinci kere kendi muhtaçlıkları, evvelari ve gerçeklerine uygun bir iktisat siyaseti izlediklerini, buna tıpkı kararlılıkla devam ettiklerini vurguladı. Ekonomik olarak da bağımsızlaşma gayreti verdiklerini, bu adımları attıkça, içeriden dışarıdan vesayetçilerin dirençleriyle, iktisada yönelik türlü akınlarla karşılaştıklarını anlatan Erdoğan, “Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler niçiniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu sıkıntıları da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan dönüşünde gazetecilerin sorularını cevapladı.l
Erdoğan, iktidara geldikleri birinci günden bu yana iktisattaki tezlerinin bilhassa düşük faiz olduğunu, faiz-enflasyon bağını devamlı “faiz sebep, enflasyon neticedir” diye işlediğini, bu tezinin değişmediğini aktardı. Erdoğan, şunları kaydetti:
TEZİMİZ HAKİKAT
“Son günlerde kur üzerinde iktisadi temelleri bulunmayan hareketler niçiniyle yaşanan fiyat artışlarının oluşturduğu problemleri da milletimizin lehine yatırım, istihdam ve üretimle çözeceğiz. Büyüyeceğiz, büyüdükçe milletimiz kazanacak. İktidara geldiğimiz birinci günden bu yana iktisattaki tezimiz düşük faizdir ve bir de faiz-enflasyon alakasını ben devamlı ‘faiz sebep, enflasyon neticedir’ diye işlemişimdir. Bugün de ben bir daha tıpkı tezi savunuyorum. Kimileri enflasyonun sebep, faizin sonuç olduğunu savunuyor. Pekala bu biçimde global iktisadın hükümran olduğu dünyaya bir bakalım; Amerika’da, Avrupa’da enflasyonun geldiği nokta ortada. İsrail’de faiz nedir, enflasyon nedir, oranlar ne durumdadır? Buna baktığımız vakit bizim tezimizin yanlışsız olduğunu oralarda aslına bakarsan görüyoruz.
FAİZ LOBİLERİ KUDURUYOR
Bay Kemal (Kılıçdaroğlu) küme konuşmalarında “Faizi 1’e indirin, biz de gelip sizi destekleyeceğiz” dedi, kalkıp artık de faiz indirimine reaksiyon gösteriyor. Tayyip Erdoğan’ın bu biçimde zikzakları yok. Tayyip Erdoğan, esasen en başından beri ‘Bu faiz inecek’ diyor. Ben hiç bir vakit faizin yükseltilmesini savunmadım, savunmuyorum ve savunmayacağım. Farklı düşünenler de çıksa Tayyip Erdoğan tıpkı noktadadır. Asla bu mevzudan taviz vermem. nazaranceksiniz enflasyon inşallah seçim öncesi nerelere düşecek; fazlaca açık net bütün kanıtlarıyla her şeyiyle ortada. Zira faiz lobileri kuduruyor.
Ben ne dedim TÜSİAD’a? ‘Hadi buyurun, para sizde, finans dalı sizde. Niçin yatırım yapmıyorsunuz? Arkadaş sen varlıklı misin, para sende mi, finans sende mi? Biz sizden bir şey istiyoruz; yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme… Lakin biz size bunu söyleyince siz tam aksini söylüyorsunuz.’ ‘Faizi düşürelim’, yok… Başta kamu bankaları olmak üzere biz yatırım yapacak olanlara gerekli takviyeleri vermeye hazırız. Kâfi ki yatırım yapın, mevcut yatırımlarınızı büyütün ve tıpkı vakitte de istihdam oluşsun.”
SEÇİM İLAN EDİLEN TARİHTE
Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim için miting düzenleme kararları ile ilgili soruya Erdoğan, “Elinden gelen her şey neymiş? Bu işin tarihi Haziran 2023 dedik. Bu değişmeyecek. Bunu bir kez de değil, defaatle söylemiş olduk. Sizin gücünüz bu ülkede bir erken seçim sonucu almaya kâfi mi yetmez mi? Yetmez. Daha neyi konuşuyoruz, neyi tartışıyoruz. Boşuna uğraşıyorlar. Adeta boş teneke çalıyorlar. Allah nasip ederse Haziran 2023 seçim tarihidir.” Türkiye artık ilan edilmiş olan seçim tarihlerine alışacaktır” yanıtını verdi.
KÖRFEZ’E ŞUBATTA İADE-İ ZİYARET
Erdoğan, “Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yeni bir periyoda girildi diyebilir miyiz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Muhammed Bin Zayed’le 2011 yılında bir görüşmemiz olmuştu. daha sonrasında kimi değişik devirler yaşadık. Lakin biz büsbütün ipleri koparmadık. En azından istihbarat teşkilatları karşılıklı olarak görüşmelerine devam etti. Bu ortada ticari olarak da münasebetlerimiz devam etti. İstek edilmeyen gelişmeler bulunmasına karşın sonunda iş düzgün bir noktaya geldi. Gerçekten adeta bir aile hassasiyeti içerisinde bir ziyaret oldu. Şubat ayı içerisinde benim bir iade-i ziyaretim olacak. Bendilk evvel gerek Dışişleri Bakanım gerek MİT Liderimin ziyaretleri olacak” dedi. İsrail ve Mısır’a büyükelçileri atayacak mısınız?” sorusunu, “esasen sonucumızı verdiğimiz vakit olağan ki büyükelçileri de belirli bir takvim ortasında atama durumunda olacağız. Bu dediğiniz ülkelerin kiminde maslahatgüzar olarak atılmış birtakım adımlar var. Büyükelçi yok ancak maslahatgüzar var. Bu adımları da peyderpey aşikâr takvim ortasında atmış olacağız. Birleşik Arap Emirlikleri ile ortamızda nasıl bir adım atıldıysa, başkalarıyla de buna misal adımları atacağız.” halinde yanıtladı.
Taban fiyat artışı öncesi ihtar
Taban Fiyat Tespit Komisyonu’nun aralıkta toplanacağı hatırlatılarak, “asgari fiyatın artmasıyla patronların, birtakım çalışanlarını işten çıkartma” mümkünlüğünün ortadan kaldırılması için ne üzere önlemler alınacağı sorulan Erdoğan, “Görüşmelerin akışına bakılırsa inşallah biz de sonucumızı iyisiyle vereceğiz. Minimum fiyat arttı diye emekçi çıkarma üzere bir durumla karşılaşacağımızı da zannetmiyorum. Biz alt gelir kümeleri başta olmak üzere milletimizin bütün kesitlerinin hayat koşullarını güzelleştirmek için çaba ediyoruz. İstenmeyen durumların oluşmasını engellemek için elimizdeki araçları kullanırız. Kimsenin mağdur bulunmasına müsaade etmeyiz” dedi.
Kılıçdaroğlu’yla helalleşemeyiz
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Veliaht Prens Muhammed bin Zayid’in ziyaretine ait “Hakiki Müslümanların sarayın yanında yeri yoktur.” tabiri ile “gayri milli” açıklaması hatırlatılan Erdoğan, şunları kaydetti:
Helalleşmek isteyen kalkıp da helalleşmek istediklerine bu türlü gayri ulusal diye hitap eder mi? Gayri ulusal diye hitap ettiğin şahsa oy verenler, bu ülkede yüzde 52. Helal ve haramı öğrenmesi lazım. Şu anda parti kuran eski arkadaşları bile Bay Kemal’e “hakkımı helal etmeyeceğim” diyorlar. Yani Tayyip Erdoğan’a kalkıp bunu söyleyen adam, sen kiminle helalleşeceksin? Bana ve bize oy veren tabanımıza gayri ulusal dersen biz seninle asla helalleşemeyiz. bu türlü saygısızlık yapan, bizden asla helallik beklemesin.
Stokçuluk dinimizde de yasak
Erdoğan, “Son periyotta bilhassa un ve şeker üzere kimi besin unsurlarının, hizmet ve üretim dalında birtakım mal ve hizmetlerin piyasada bulunamadığına, karaborsa ve stokçuluğun yaygınlaştığına dair oldukçaça şikayet var. Bu mevzuda cezai yaptırımların artmasına yönelik bir ek önlem alınabilir mi?” sorusu üzerine, bu mevzuyla ilgili Ticaret Bakanlığı’nın gerekli önlemleri aldığını vurguladı. Bu tıp stokçuluğun yapılmasının muhakkak yasak olduğunun altını çizen Erdoğan, şu biçimde konuştu: “Örneğin, şekerle ilgili yapılan açıklamaların akabinde Tarım ve Orman Bakanlığımız depolarda ne kadar şeker olduğunu göstermek suretiyle rastgele bir külfetin olmadığını hayli açık net ortaya koydular. bu biçimde bir sorun yok. Bunun haricinde endüstride bakıyorsunuz kimi kesimlerin, yedek modüllerin vesaire satışı yahut bunların piyasaya sürülmesi noktasında da ne yazık ki depolama usulüyle bunu piyasadan çeken ve bu konularda da üretimi engelleyen ahlaksızlar var, edepsizler var. İlgili bakanlıklarımızla bütün bunların üzerine gitme kararlılığımız var. Arkadaşlara şunu da söylemiş oldum, ‘eğer cezai müeyyideleri düşükse, bunların cezai müeyyidelerini artırmak suretiyle biz bu işin üzerine gidelim.’ Stokçuluk dinimizde de yasaktır.”