İzmirliEfe
New member
Burhan Can TERZİ – Terzinin Atölyesi
Tarihler 8 Eylül 1996’yı gösterdiğinde Galatasaray’ın çiçeği burnunda teknik yöneticisi Fatih Terim, ligdeki birinci derbisinde Fenerbahçe karşısında 4-0’lık yenilgi hayatıştı. O periyot için fazlaca da fazla kredisi bulunmayan 43 yaşındaki Terim’e karşı homurdanmalar başlamış, fakat lider Faruk Süren genç hocanın ardında durmuştu. Bir hafta daha sonra 15 Eylül 1996’da Galatasaray, Sarıyer’i birebir skorla geçmiş ve o Avrupa şampiyonluğuna uzanacak sürecin miladı olmuştu o tarih…
Sineması 25 sene 1 gün ileri saralım:
16 Eylül 2021… Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde Lazio ile karşılaşacaktı. Fatih Terim, Galatasaray’da, teknik adamlık mesleğinin en sorgulanan periyodunu geçirirken, arka arda 2-0’dan 2-2’ye gelen maçlar soru işaretlerini artırmış, homurdanmalar da artmıştı. Bilhassa iki maçta yapılan ataklarda de eleştirilecek cinstendi. Terim için Lazio müsabakası kıymetli bir meydan okumaydı. Ve döneme girerken bir gaye koymuştu: 98-2000 içindeki Galatasaray oyununu sergilemek. Dönem başından bu yana vakit zaman pasajlar sunulsa da sarı-kırmızılılar tam manasıyla birinci kez Avrupa Fatihi’nin oyununu alana yansıtmayı ve İtalyan devi Lazio’yu devirmeyi başardı.
Bu galibiyet lalettayin bir galibiyet değil, hem Galatasaray’ın tıpkı vakitte Fatih Terim’in Avrupa arenasında yeni bir sayfa açışını simgeleyen bir galibiyetti. Terim’in baştan sona oyunu dakika dakika oynaması, Galatasaray’ın 70 dakika maçı yönlendiren taraf olması “Yapabiliriz fikrini”, özgüveni de dün prestijiyle oturttu.
Yeşil yere daha da ayrıntılı inip şunları da söyleyelim:
Kompakt bir yapıda ve merkezi bir bütün olarak koruyarak alanda konumlanan Lazio’ya karşı aslında kendi silahlarıyla yani merkez baskısıyla İtalyanların gardını düşüren sarı-kırmızılılar, hamle tertiplerinde kesinlikle çizgiye basması gerekiyordu. 20’den daha sonra kenarları da sık kullanan sarı-kırmızılıların golü bulmaması futbolun adaletine yakışmazdı.
Marcao ile Nelsson ahengi
Marcao ile Nelsson’un yan yana yeni oynamalarına karşın dayanılmaz ahenkleri, ikisinin de yüzde 90’ın üzerinde pas isabetiyle performans ortaya koymaları takdire şayandı. Taylan-Berkan-Cicaldau merkezde görevlerini ziyadesiyle yaparken, Halil, Morutan, Kerem’de ön alan baskısını yüksek dozda sergilediler. Kerem ile Morutan pas tercihlerini biraz daha güzelleştirirse oyun düzeyleri fazlaca daha üst çıkacak.
Tarihler 8 Eylül 1996’yı gösterdiğinde Galatasaray’ın çiçeği burnunda teknik yöneticisi Fatih Terim, ligdeki birinci derbisinde Fenerbahçe karşısında 4-0’lık yenilgi hayatıştı. O periyot için fazlaca da fazla kredisi bulunmayan 43 yaşındaki Terim’e karşı homurdanmalar başlamış, fakat lider Faruk Süren genç hocanın ardında durmuştu. Bir hafta daha sonra 15 Eylül 1996’da Galatasaray, Sarıyer’i birebir skorla geçmiş ve o Avrupa şampiyonluğuna uzanacak sürecin miladı olmuştu o tarih…
Sineması 25 sene 1 gün ileri saralım:
16 Eylül 2021… Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde Lazio ile karşılaşacaktı. Fatih Terim, Galatasaray’da, teknik adamlık mesleğinin en sorgulanan periyodunu geçirirken, arka arda 2-0’dan 2-2’ye gelen maçlar soru işaretlerini artırmış, homurdanmalar da artmıştı. Bilhassa iki maçta yapılan ataklarda de eleştirilecek cinstendi. Terim için Lazio müsabakası kıymetli bir meydan okumaydı. Ve döneme girerken bir gaye koymuştu: 98-2000 içindeki Galatasaray oyununu sergilemek. Dönem başından bu yana vakit zaman pasajlar sunulsa da sarı-kırmızılılar tam manasıyla birinci kez Avrupa Fatihi’nin oyununu alana yansıtmayı ve İtalyan devi Lazio’yu devirmeyi başardı.
Bu galibiyet lalettayin bir galibiyet değil, hem Galatasaray’ın tıpkı vakitte Fatih Terim’in Avrupa arenasında yeni bir sayfa açışını simgeleyen bir galibiyetti. Terim’in baştan sona oyunu dakika dakika oynaması, Galatasaray’ın 70 dakika maçı yönlendiren taraf olması “Yapabiliriz fikrini”, özgüveni de dün prestijiyle oturttu.
Yeşil yere daha da ayrıntılı inip şunları da söyleyelim:
Kompakt bir yapıda ve merkezi bir bütün olarak koruyarak alanda konumlanan Lazio’ya karşı aslında kendi silahlarıyla yani merkez baskısıyla İtalyanların gardını düşüren sarı-kırmızılılar, hamle tertiplerinde kesinlikle çizgiye basması gerekiyordu. 20’den daha sonra kenarları da sık kullanan sarı-kırmızılıların golü bulmaması futbolun adaletine yakışmazdı.
Marcao ile Nelsson ahengi
Marcao ile Nelsson’un yan yana yeni oynamalarına karşın dayanılmaz ahenkleri, ikisinin de yüzde 90’ın üzerinde pas isabetiyle performans ortaya koymaları takdire şayandı. Taylan-Berkan-Cicaldau merkezde görevlerini ziyadesiyle yaparken, Halil, Morutan, Kerem’de ön alan baskısını yüksek dozda sergilediler. Kerem ile Morutan pas tercihlerini biraz daha güzelleştirirse oyun düzeyleri fazlaca daha üst çıkacak.