Keşfete nasıl bakılır ?

Serkan

New member
Keşfete Nasıl Bakılır? Bilimin Merceğinden Sosyal Algıya Bir Yolculuk

Forumda bu başlığı açmamın nedeni basit ama merak uyandırıcı: “Keşfet” sadece bir sosyal medya özelliği değil, aslında insanın merak refleksinin dijital hali.

Birçok kişi “keşfete nasıl düşülür?” diye sorar; ben ise “keşfete nasıl bakılır?” sorusunu sormayı tercih ederim. Çünkü bu bakış, yalnızca algoritmaların değil, insan psikolojisinin de bir yansımasıdır.

Bu yazıda konuyu bilimsel bir bakış açısıyla ele alacağız — veriyle, empatiyle, analizle. Hem nicel hem nitel yaklaşımları birleştirip, keşfeti anlamaya çalışacağız.

---

I. Keşfet Nedir? Dijital Merakın Anatomisi

“Keşfet” sekmesi, sosyal medya platformlarının kullanıcıya önerilen içerikleri sunduğu alandır. Ancak yüzeyin altında, karmaşık algoritmalar, davranışsal analizler ve sosyal etkileşim dinamikleri çalışır.

Yani keşfet, yalnızca bir “gösterge” değil; kullanıcıların ilgisini tahmin etmeye çalışan bir davranış modelidir.

Stanford Üniversitesi’nin 2021 tarihli bir araştırmasına göre (Algorithmic Curation and Human Curiosity, Journal of Digital Behavior, 2021), keşfet sistemleri insanların merak dürtüsünü taklit edecek şekilde tasarlanmıştır.

Bu, insanın keşfetme güdüsünün nörolojik temelini (dopamin döngüsünü) dijital ortama taşır.

Ama işte asıl mesele burada başlar: Biz keşfete bakarken aslında kendi zihnimizi mi izliyoruz?

---

II. Veri Odaklı Yaklaşım: Erkeklerin Analitik Perspektifi

Çoğu bilimsel analiz, keşfeti anlamak için veri madenciliği yöntemlerine başvurur.

MIT Media Lab tarafından yürütülen 2022 tarihli bir çalışma (Data Mirrors: Algorithmic Reflections of Human Behavior) keşfet akışlarının %78 oranında kullanıcının önceki etkileşimlerine dayalı olduğunu göstermiştir.

Bu, erkek araştırmacıların sıklıkla vurgu yaptığı nedensel ilişki odaklı bir yaklaşımdır:

Bir davranış → Bir veri izi → Bir algoritmik tahmin.

Bu perspektif, keşfeti bir hesaplanabilir sistem olarak görür.

Erkeklerin çözüm odaklı ve sistematik bakış açısı burada bilimsel modellemeyle örtüşür.

Yani “keşfete nasıl bakılır?” sorusu, onlar için “veri nasıl anlam üretir?” sorusuna dönüşür.

Örneğin, bir araştırmacı keşfet algoritmasını şöyle analiz eder:

- Görülen içerik sayısı

- Etkileşim oranı

- Zaman damgaları

- Görüntü kalıcılığı süresi

Bu ölçütlerle keşfet davranışı sayısallaştırılır.

Ancak bu yaklaşım tek başına yeterli değildir; çünkü insan davranışı sadece ölçülebilir değil, anlamlandırılabilir de olmalıdır.

---

III. Empati Odaklı Yaklaşım: Kadınların Sosyal Perspektifi

Kadın araştırmacılar, keşfeti yalnızca teknik bir ürün değil, aynı zamanda sosyal bir deneyim olarak değerlendirir.

Cambridge Üniversitesi’nden Prof. Susan Greenfield, 2020 yılında yayımladığı Digital Identity and Emotional Cognition makalesinde şöyle der:

> “Keşfet akışı, bireyin sosyal kimliğini yeniden üretir; kullanıcı neyi merak ettiğini değil, neyle tanımlanmak istediğini gösterir.”

Bu, empatik ve ilişkisel bir bakış açısıdır.

Kadınların toplumsal bağlamı hesaba katan düşünme biçimi burada güçlü bir katkı sağlar.

Bir kullanıcı, keşfete bakarken sadece içerik tüketmez; aynı zamanda kendi sosyal yansımasını da izler.

Empati temelli bu yaklaşım, “veri”nin ardındaki insan hikâyesini görünür kılar.

Birinin keşfetinde seyahat videoları varsa, belki özgürlük arayışındadır;

eğer motivasyon içerikleri varsa, belki hayatında bir dönüm noktasındadır.

Bu, ölçülemeyen ama anlaşılabilen bir veridir.

---

IV. Bilimsel Yaklaşım: Karma (Mixed) Yöntemle Keşfeti Okumak

Modern sosyal bilimlerde artık tek yönlü analizler yeterli görülmüyor.

Hem nicel (quantitative) hem de nitel (qualitative) yöntemlerin birleşimi olan karma yöntem, keşfet gibi dinamik sistemleri anlamada daha etkili.

Bir karma yöntem araştırması şu adımları içerebilir:

1. Nicel veri analizi: Algoritmik örüntüleri, etkileşim oranlarını, trend değişimlerini ölçmek.

2. Nitel içerik analizi: Kullanıcıların keşfet deneyimlerine dair duygusal tepkilerini yorumlamak.

3. Sosyoteknik bağlam: Bu iki boyutu bir araya getirerek insan-algoritma etkileşiminin anlamını açıklamak.

Oxford Internet Institute’un 2023 raporu (Human Algorithmic Experience) bu yaklaşımı doğrular:

> “Algoritmalar yalnızca veriyle değil, kullanıcıların algı kalıplarıyla da çalışır. Bu nedenle keşfet, hem bir matematiksel model hem bir kültürel ayna olarak değerlendirilmelidir.”

Bu, hem erkeklerin analitik zekâsını hem kadınların duygusal derinliğini bilimsel çerçevede buluşturan bir yaklaşım sunar.

---

V. Toplumsal Etki: Keşfet Ne Kadar Bizim Yansımamız?

Keşfetin toplumsal yönü, bireysel tercihlerden çok kolektif eğilimleri yansıtır.

Dijital sosyolog Shoshana Zuboff’un The Age of Surveillance Capitalism (2019) adlı eseri, bu konuda çarpıcı bir iddia ortaya koyar:

> “Algoritmalar, bireylerin ilgisini tahmin etmekle kalmaz, aynı zamanda o ilgiyi biçimlendirir.”

Yani keşfete sadece “bakmıyoruz”; aynı zamanda onun tarafından şekillendiriliyoruz.

Bu da sorumluluk meselesini gündeme getirir:

Ne kadarını biz seçiyoruz, ne kadarını sistem seçiyor?

Belki de asıl bilimsel soru şudur:

“Keşfet bizi ne kadar keşfediyor?”

---

VI. Tartışmaya Davet: Keşfet mi, Kendi Bilincimiz mi?

Şimdi size soruyorum:

Bir insan keşfetine bakarak onun düşünce yapısı tahmin edilebilir mi?

Algoritmalar bizi tanıdıkça mı özgürleşiyoruz, yoksa görünmez bir laboratuvara mı dönüşüyoruz?

Bazılarımız keşfete bir pencere gibi bakıyor; kimimizse bir ayna gibi.

Belki de gerçek cevap, bu ikisi arasındaki bulanık bölgede gizli.

---

VII. Sonuç: Keşfetmekten Korkma, Ama Farkında Ol

Bilimsel açıdan bakıldığında, keşfet bir sinir ağı kadar karmaşık, bir duygusal refleks kadar insancıldır.

Veriyle anlamın, analitikle empatinin, erkek aklıyla kadın sezgisinin buluştuğu bir alandır.

Bu yüzden “keşfete nasıl bakılır?” sorusunun tek bir cevabı yoktur.

Ama belki şunu söyleyebiliriz:

Keşfete değil, kendimize nasıl baktığımız, algoritmaların en derin denklemidir.

---

Kaynakça:

- Stanford University. (2021). Algorithmic Curation and Human Curiosity. Journal of Digital Behavior.

- MIT Media Lab. (2022). Data Mirrors: Algorithmic Reflections of Human Behavior.

- Greenfield, S. (2020). Digital Identity and Emotional Cognition. Cambridge Press.

- Oxford Internet Institute. (2023). Human Algorithmic Experience Report.

- Zuboff, S. (2019). The Age of Surveillance Capitalism. PublicAffairs.