Kimya hangi ülkeye aittir ?

Melek

Global Mod
Global Mod
Kimya Hangi Ülkeye Aittir?

Selam dostlar, uzun zamandır aklımı kurcalayan bir soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum: “Kimya hangi ülkeye aittir?” Aslında ilk bakışta garip gelebilir. Çünkü bilim dediğimiz şey insanlığın ortak mirasıdır, tek bir millete ya da coğrafyaya sıkıştırılamaz. Ama tarihe, günümüze ve toplumsal gerçeklere bakınca, bilimin sahiplenilmesi, yönlendirilmesi ve paylaşılması üzerinden pek çok tartışma yapılabilir. Bu yazıda hem kişisel bakışımı hem de farklı toplumsal perspektifleri yansıtarak konuyu eleştirel biçimde açmak istiyorum.

---

Kimyanın Tarihsel Yolculuğu

Kimya, insanlık tarihi boyunca farklı coğrafyalarda gelişti. Antik Mısır’da simya ile başlayan süreç, Mezopotamya’da ilaç yapımı, Çin’de barutun keşfi, Yunan’da felsefi sorgulamalar, İslam medeniyetinde simyadan bilime geçiş ve Avrupa’da modern kimyanın temellerinin atılmasıyla devam etti.

Dolayısıyla kimya, hiçbir ülkenin ya da tek bir kültürün malı değil. Fakat tarih yazımı çoğu zaman Batı merkezli olduğu için, modern kimyanın Avrupa ile özdeşleştirildiğini görüyoruz. Aslında bu, sadece bilimsel gelişmeyi değil, aynı zamanda sömürgecilik ve güç ilişkilerini de yansıtan bir bakış açısıdır.

---

Bilim Üzerinde Hegemonya Tartışması

Bugün bilimsel makalelerin, dergilerin, araştırma fonlarının büyük kısmı Batı merkezli ülkelerden geliyor. Bu nedenle kimya gibi alanlarda da bilgi üretiminin merkezi bu coğrafyalar gibi görünüyor. Peki, bu durum gerçekten bilimsel üstünlüğün bir göstergesi mi, yoksa ekonomik ve politik gücün yansıması mı?

Eleştirel baktığımızda, kimyanın hangi ülkeye “ait” olduğu sorusu aslında şu anlama geliyor: Bilginin üretimi ve dağıtımı üzerinde kimin söz hakkı var? Eğer bilime erişim, sadece güçlü ekonomilere sahip ülkelerin tekelindeyse, o zaman “kimya Batı’ya aittir” gibi bir algı kaçınılmaz hale geliyor.

---

Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Bakışı

Erkeklerin konuya yaklaşımı genelde daha stratejik oluyor. Onlar, “Kimya hangi ülkeye aittir?” sorusunu pratik ve politik düzlemde değerlendiriyorlar. Örneğin, “Kimya eğitimi ve araştırmaları için hangi ülkeler stratejik yatırımlar yapıyor? Hangi devletler kimyasal teknoloji üzerinden güç kazanıyor?” sorularını öne çıkarıyorlar.

Erkek bakışı çoğu zaman çözüm odaklı: Bilimin daha adil dağıtılması için fonların çeşitlendirilmesi, uluslararası ortaklıkların artırılması, teknolojik tekellerin kırılması gibi öneriler sunuluyor. Bu yaklaşım, bilimin “kime ait olduğu” değil, “nasıl paylaşılması gerektiği” üzerine odaklanıyor.

---

Kadınların Empatik ve İlişkisel Bakışı

Kadınların konuya yaklaşımı ise genellikle daha empatik ve ilişkisel oluyor. Onlar, kimyanın toplumlar üzerindeki etkisine, bilimin kimin hayatına dokunduğuna dikkat çekiyorlar. “Kimya hangi ülkeye aittir?” sorusunu sorarken, belki de şu noktaya işaret ediyorlar: Eğer bilim, kadınların, çocukların ya da dezavantajlı grupların hayatına doğrudan katkı sunmuyorsa, kimin malı olduğu ne ifade eder?

Kadın bakış açısı, bilimin insanî boyutuna vurgu yapıyor. Kimya sadece laboratuvarda değil, mutfakta, sağlıkta, çevrede, tarımda insanların yaşamına değer katmalı. Bu nedenle, “kimya insanlığa aittir” fikri kadınların empatik yaklaşımıyla daha da güçlü hale geliyor.

---

Sınıf, Irk ve Bilime Erişim

Burada unutulmaması gereken bir başka boyut da sınıf ve ırk faktörleri. Dünyanın farklı bölgelerindeki öğrencilerin aynı eğitim imkânlarına sahip olmaması, bilimin eşitsiz paylaşılmasına yol açıyor. Afrika’da ya da Güney Asya’da bilimsel araştırmalar için kaynak bulmak, Avrupa ya da Amerika’daki üniversitelere kıyasla çok daha zor.

Irksal ve etnik ayrımcılık da bilim dünyasında yerini buluyor. Makale kabul oranlarından burs imkanlarına kadar, sistemin görünmez eşikleri var. O zaman soralım: Kimya gerçekten kime ait? Zengin üniversitelere mi, beyaz çoğunluklu ülkelere mi, yoksa dünyanın dört bir yanında bilime gönül veren ama sesini duyuramayan gençlere mi?

---

Forum İçin Tartışma Soruları

- Sizce bilim gerçekten insanlığın ortak malı mıdır, yoksa güçlü ülkelerin kontrolünde midir?

- Erkeklerin stratejik, kadınların empatik yaklaşımı arasında siz hangi bakış açısına daha yakınsınız?

- Kimya gibi bilim dallarında tarih yazımı neden çoğunlukla Batı merkezlidir?

- Sizce yoksul ya da gelişmemiş ülkelerdeki öğrencilerin ürettikleri bilgi neden küresel ölçekte yeterince değer görmüyor?

- Kimya “hangi ülkeye aittir?” sorusunu sorarken aslında bilimin hangi yüzünü tartışıyoruz: bilgi mi, güç mü, adalet mi?

---

Sonuç Yerine

“Kimya hangi ülkeye aittir?” sorusunun tek bir cevabı yok. Tarih bize gösteriyor ki, bilim hiçbir ülkenin tapulu malı değildir; farklı uygarlıkların katkısıyla bugünkü haline gelmiştir. Ama aynı zamanda günümüz gerçekliği bize şunu söylüyor: Bilim üzerinde hâkimiyet kuran ülkeler, onu bir güç ve hegemonya aracına dönüştürebiliyor.

Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı, kadınların empatik ve ilişkisel bakış açıları birleştiğinde ortaya çıkan gerçek şu: Kimya da, bilim de aslında tüm insanlığa ait olmalı. Fakat bunun için adil paylaşım, fırsat eşitliği ve çok sesli bir bilim kültürüne ihtiyaç var.

Şimdi sözü size bırakıyorum: Sizce kimya gerçekten hangi ülkeye aittir? Ve daha önemlisi, ait olmalı mı?