KEVSER DEVECİOĞLU
Türkiye’nin 2022 yılından elektrik üretim kapasitesi artışında öncelik pak güç kaynaklarında olacak. Gelecek yıl için en yüksek kapasite artışının yaklaşık 1000 megavatla güneş gücünde görülmesi bekleniyor. Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) 2023 amaçlarının yer aldığı stratejik planında yenilenebilir güç kaynaklarına dayalı elektrik şurası gücünün toplam güce oranının %59’dan %65 düzeyine yükseltilmesi hedefleniyor. Ülkemizin 100 bin MW’lık toplam heyeti gücünde yenilenebilir gücün hissesi şu anda 54 bin MW’lara ulaşmış durumda.
Cem Özkök
KAPASİTEDE HER YIL ARTIŞ OLMALI
Ülkemizin rüzgar, güneş, hidro ve jeotermal üzere doğal, yerli ve yenilenebilir kaynaklar açısından son derece güçlü olduğunu belirten GÜYAD Yenilenebilir Güç Yatırımcıları Derneği Lideri Cem Özkök “Türkiye olarak bizim elektrik tüketimimizin yarısını yenilenebilir güçten karşılamamız için şurası kapasitemizin mevcut kapasiteye oranının minimumda %70’lerde olması gerekir. Bu da yaklaşık %35 HES dışı yenilenebilir güç kapasitesi demek. Bir diğer söz ile amaç her yıl en az 5 GW yenilenebilir güç kapasitesi devreye almak olmalıdır.” dedi.
ALT YAPI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Türkiye’de yenilenebilir güç kapasitesinin arttırılması için evvela sistem alt yapısının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özkök “Sistemin en zayıf halkalarını acilen sağlamlaştırıp, sisteme yeni halkalar eklememiz gerekiyor. Yani bir yol haritası oluşturabilmemiz için evvel yol olmalı.” halinde konuştu.
YABANCI SERMAYENİN ÖNÜ AÇILMALI
Yenilenebilir güce dönüşümü sağlayacak kâfi sermaye birikiminin bulunmadığına dikkat çeken Özkök kredi kaynaklarının kullanılması zarurî hale geldiğini vurguladı ve ülkeye yabancı yatırımcının gelmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının artık bir gereklilik olduğunu söylemiş oldu.
SANTRALLERİN KAPASİTELERİ ARTMALI
Atıl kalan kapasitelerin sisteme ivedilikle kazandırılmasının büyük değer taşıdığını söyleyen Özkök muhtaçlık duyulan başka düzenlemeleri ise şu biçimde sıraladı: “Yazın güneş niçiniyle oluşan ağır klima yükünün bir daha güneşe taşıtılması için GES kapasitelerinin açılması; kapasite artışı verilmeyen santrallere acilen kapasite artışı verilmesi için gelir kaybını engelleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi; hibrit santrallerde yardımcı kaynak kapasitesi için müracaatta bulunanlara mevcut lisans ölçüsü haricinde sınırlama getirilmemesi; kamu yardımı/desteği talep etmeyen yenilenebilir güç yatırımcısına sisteme bağlanma hakkı verilmesi üzere öteki gereklilikler de yenilenebilir güç yatırımlarının önünün açılmasını sağlayacak öteki düzenlemeler.”
Dönüşemezsek felaket olur
01 – 12 Kasım tarihleri içinde yapılacak Glasgow İklim Zirvesi’nden tesirli ve bağlayıcılığı kararlar çıkmasını beklediklerini belirten Özkök, şu biçimde devam etti: “Hedef yüz yıllık süreçteki ısınmayı 1,5 derecede tutmak bulunmasına rağmen mevcut siyasetlerle 2,7 derecelik bir sıcaklık artışıyla karşı karşıya kalacağız ve bu hepimiz için felaket demek. Sıcaklık artışının 1,5 santigrat derece ile sonlandırılabilmesi için sera gazı emisyonlarının 2030’a kadar %55 azaltılması, için ülkelerin mevcut planlarını 7 kat artırması gerekiyor. Yenilenebilir güce geçiş ‘yaşayabileceğimiz bir dünyayı inanç altında tutmaya katkı sağlamaktır.’
Türkiye’nin 2022 yılından elektrik üretim kapasitesi artışında öncelik pak güç kaynaklarında olacak. Gelecek yıl için en yüksek kapasite artışının yaklaşık 1000 megavatla güneş gücünde görülmesi bekleniyor. Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) 2023 amaçlarının yer aldığı stratejik planında yenilenebilir güç kaynaklarına dayalı elektrik şurası gücünün toplam güce oranının %59’dan %65 düzeyine yükseltilmesi hedefleniyor. Ülkemizin 100 bin MW’lık toplam heyeti gücünde yenilenebilir gücün hissesi şu anda 54 bin MW’lara ulaşmış durumda.
Cem Özkök
KAPASİTEDE HER YIL ARTIŞ OLMALI
Ülkemizin rüzgar, güneş, hidro ve jeotermal üzere doğal, yerli ve yenilenebilir kaynaklar açısından son derece güçlü olduğunu belirten GÜYAD Yenilenebilir Güç Yatırımcıları Derneği Lideri Cem Özkök “Türkiye olarak bizim elektrik tüketimimizin yarısını yenilenebilir güçten karşılamamız için şurası kapasitemizin mevcut kapasiteye oranının minimumda %70’lerde olması gerekir. Bu da yaklaşık %35 HES dışı yenilenebilir güç kapasitesi demek. Bir diğer söz ile amaç her yıl en az 5 GW yenilenebilir güç kapasitesi devreye almak olmalıdır.” dedi.
ALT YAPI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Türkiye’de yenilenebilir güç kapasitesinin arttırılması için evvela sistem alt yapısının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Özkök “Sistemin en zayıf halkalarını acilen sağlamlaştırıp, sisteme yeni halkalar eklememiz gerekiyor. Yani bir yol haritası oluşturabilmemiz için evvel yol olmalı.” halinde konuştu.
YABANCI SERMAYENİN ÖNÜ AÇILMALI
Yenilenebilir güce dönüşümü sağlayacak kâfi sermaye birikiminin bulunmadığına dikkat çeken Özkök kredi kaynaklarının kullanılması zarurî hale geldiğini vurguladı ve ülkeye yabancı yatırımcının gelmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının artık bir gereklilik olduğunu söylemiş oldu.
SANTRALLERİN KAPASİTELERİ ARTMALI
Atıl kalan kapasitelerin sisteme ivedilikle kazandırılmasının büyük değer taşıdığını söyleyen Özkök muhtaçlık duyulan başka düzenlemeleri ise şu biçimde sıraladı: “Yazın güneş niçiniyle oluşan ağır klima yükünün bir daha güneşe taşıtılması için GES kapasitelerinin açılması; kapasite artışı verilmeyen santrallere acilen kapasite artışı verilmesi için gelir kaybını engelleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi; hibrit santrallerde yardımcı kaynak kapasitesi için müracaatta bulunanlara mevcut lisans ölçüsü haricinde sınırlama getirilmemesi; kamu yardımı/desteği talep etmeyen yenilenebilir güç yatırımcısına sisteme bağlanma hakkı verilmesi üzere öteki gereklilikler de yenilenebilir güç yatırımlarının önünün açılmasını sağlayacak öteki düzenlemeler.”
Dönüşemezsek felaket olur
01 – 12 Kasım tarihleri içinde yapılacak Glasgow İklim Zirvesi’nden tesirli ve bağlayıcılığı kararlar çıkmasını beklediklerini belirten Özkök, şu biçimde devam etti: “Hedef yüz yıllık süreçteki ısınmayı 1,5 derecede tutmak bulunmasına rağmen mevcut siyasetlerle 2,7 derecelik bir sıcaklık artışıyla karşı karşıya kalacağız ve bu hepimiz için felaket demek. Sıcaklık artışının 1,5 santigrat derece ile sonlandırılabilmesi için sera gazı emisyonlarının 2030’a kadar %55 azaltılması, için ülkelerin mevcut planlarını 7 kat artırması gerekiyor. Yenilenebilir güce geçiş ‘yaşayabileceğimiz bir dünyayı inanç altında tutmaya katkı sağlamaktır.’