İzmirliEfe
New member
Mert ELAM-AJANSSPOR
2019-20 dönemi Championship Play-Off finalinde Fulham’a kaybeden Brentford büyük bir yıkıma uğradı. Lisana kolay tam 73 yıl daha sonra İngiltere’nin en üst liginde uğraş etme hakkı elde edeceklerdi. Olmadı. Pekala bu, pes etmeleri için geçerli bir niye miydi? olağan olarak hayır. Gerçekten de o denli oldu. Birebir şevk ve iştahla 2020-21 dönemine başladılar ve bu sefer Play-Off finalinde Swansea’yi mağlup ederek kendilerini Premier Lig’e atmayı başardılar. Bu muvaffakiyetin ardında ise olağan dışı bir kulüp sahibi Matthew Benham yer alıyor. Onu sıradışı yapan ögeleri biraz daha sonra bu satırlarında devamında okuyacaksınız. Ve aslında muvaffakiyete giden birden çok yol olduğunu ve bu yolun her vakit en süratli yol olmadığını, biraz da sabretmeniz gerektiğini nazaranceksiniz.
Finanstan bahse yatay geçiş! Her şey değişir…
1989 yılında Oxford Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olan Matthew Benham iş hayatının birinci 12 yılını finans dalında geçirdi. Bank of America’nın lider yardımcısı olan İngiliz, 2001 yılında mesleğinde yeni bir sayfa açmaya karar verdi. Yeni durağı bahis firması Premier Bet’ti. Orada matematiksel tahlile dayalı varsayım edilebilir bahis modelleri geliştirme vazifesini üstlendi. Dünyanın en düzgün bahisçilerinden Tony Bloom’un altında çalışması onun en büyük avantajıydı. Lakin iki sene daha sonra bir sebeple fikir ayrılığı yaşadılar ve Benham şirketten ayrıldı. bu vakitte bahisten yüklü ölçüler para kazanmıştı. 2004’te kendi bahis firmasını kurdu: Smartodds. Burada müşterilerine kendi kullandığı algoritmalar, istatistikler ve bilgiler ışığında danışmanlık dayanağı verdi. Kendini güçlü yapan modelle müşterilerini de güçlü ediyordu. daha sonrasında işini büyüttü ve Matchbook isminde bir diğer bahis firması kurdu.
700 bin dolarla başlayan hikaye!
Aslında çocukluğundan bu yana Brentford’u destekliyordu ve güçlü olmaya başladıkça tuttuğu kulübe nasıl takviye olunabiliri düşünüyürdu. Boşuna değil, 11 yaşından bu yana sistemli olarak Brentford maçlarına gidiyordu. Kulüp 2007 yılında finansal olarak dara fikir çabucak devreye girdi ve taraftarlara kulübü satın almaları için 700 bin dolarlık borç verdi. Mutabakata ise şu biçimde bir husus koydurdu: “Eğer bana bu parayı ödeyemezlerse kulübü satın alma opsiyonum olsun”. Gerçekten 2012 yılına gelindiğinde kendisine tek bir kuruş ödenmemişti. O da Brentford’u satın almaya karar verdi.
Kendisini güçlü yapan modele güvendi!
Aslında güçlü bir iş adamı olarak gruba değerli oyuncular transfer edip muvaffakiyete gitmesi beklenebilirdi. Ancak o kendisini varlıklı yapan modeli futbola uyarlamayı tercih etti. Yani istatistiğe ve dataya bağlı bir model geliştirerek başarılı olmak istedi. 2014’te Danimarka’da Midtjylland kulübünü satın aldı. Orada bu modele dair denemeleri yaptı. Başarılı olunan kısımları alıp Brentford’da kullanırken işe yaramayanları çöpe attı. (Midtjylland 2014-15 döneminde tarihinde birinci kere Danimarka Ligi şampiyonluğuna ulaştı. 2017-18 ve 2019-20 dönemlerinde da şampiyonluk yaşadılar.)
Analitik düşünmüyorsan Brentford’da yerin yok!
Benham’ın yaptığı birinci işlerden biri kulüpteki işçi yapısını değiştirmek oldu. Eski baş diye tabir edilen isimlerin bakılırsavlerine son verirken onların yerine daha analitik düşünen yeni nesilden insanları nazaranve getirdi.
Değerli olan sonuç değil, değerli olan…
Galibiyetlere ve yenilgilere ehemmiyet atfetmemeye başladılar örneğin. Gelişim sağlayıp sağlamadıklarını ölçmek için anahtar performans indikatörleri tasarladılar. Buradaki datalara bakara başarılı olup olmadıklarını değerlendirdiler. Örneğin bir futbolcunun ne kadar gol attığından epey “beklenen gol” (xG) istatistiğine ehemmiyet verdiler. Zira bu kadar düşük skorlu bir sporda girilen net gol durumu sayısı ve kalitesinin daha kıymetli olduğunu düşünüyorlar. Yani bir futbolcu az gol atsa da epeyce ve net gol durumuna girmesi onlar için daha değerli.
Altyapıyı lağvetti! Her şeyin bir niçini var elbette…
Altyapıya bakış açıları da dünya genelindeki biroldukca tertipten 180 derece farklı. Örneğin kadroları altyapı akademilerine milyonlarca Euro harcama yaparken onlar bütün altyapı kadrolarını sonlandırma sonucu aldılar. Birinci etapta kulağa fazlaca saçma geliyor değil mi? Nasıl oyuncu yetiştirecek bu kulüp diye düşünüyorsunuz. Pekala Brentford ne yaptı altyapının yerine? Yaşları 17 ile 20 içinde değişen futbolculardan oluşan bir B Kadro kurdu. Bunun öne sürülen sebebi de aslında fazlaca sıradan. Kulüpler bir oyuncunun gerçek bedelini anlamak için onu en az 35 maçta görmeli. Günümüzde ise kulüplerin bunun için vakti, sabrı yahut altyapısı yok. Lakin Brentford bu bahiste epeyce daha sabırlı olmayı başına koyan bir kulüp. O yüzden kulüplerin altyapılarında gerektiği pahası görmemiş futbolcuları bulup onlara evvel B grupta baht veriyorlar. Orada birfazlaca maça çıkan futbolcular gelişimlerini tamamlıyor ve başarılı olanlar kendilerini A kadroda buluyor. Ne kadar sıradan değil mi?
örneğin toplamda 10 milyon Sterlin bile harcamadıkları Said Benrahma, Ollie Watkins ve Neal Maupay’in transferlerinden yaklaşık 75 milyon sterlin bonservis geliri elde ettiler.
Premier Lig’e giden yol uzun ve virajlıydı!
Muvaffakiyet da bir anda gelmedi alışılmış. Benham 2012 yılında kulübü satın aldığında ekip League One’da (İngiltere’nin üçüncü düzey ligi) gayret ediyordu. 2013-14 dönemini da League One’da geçirdiler. Championship’e yükseldikleri 2014-15 dönemini ise birinci altıda bitirip Play-off bileti aldılar ancak yarı finalde Middlesbrough’a elendiler. 2019-20 dönemini aslına bakarsanız yazının girişinde söylemiş olduk. Lakin dokuzuncu yılında Premier Lig’e yükseldiler.
Benham rahatlıkla kulübe milyon sterlinler akıtıp fazlaca daha öncesinde grubu Premier Lig’e çıkarabilirdi. Lakin o bir yapı inşa edip onda ısrar ederek, tez etmeden ilerlemeyi tercih etti. Kulübü ekonomik olarak zorlamadı. Ve sonunda hedefine ulaştı.
Artık birinci yıl en az 300 milyon dolarlık bir gelir elde edecekler. Şayet Premier Lig’de tutunabilirlerse bu gelir 400 milyon doları aşacak. Yani sıradan bir matematikle 2007’de 700 bin dolarlık oynadığı bahis 2021’de ona en az 300 milyon dolar olarak geri dönecek. Yaklaşık 430 kat. Servetini bahisten yapan birinden de aslına bakarsanız öteki bir şey beklenemezdi.
2019-20 dönemi Championship Play-Off finalinde Fulham’a kaybeden Brentford büyük bir yıkıma uğradı. Lisana kolay tam 73 yıl daha sonra İngiltere’nin en üst liginde uğraş etme hakkı elde edeceklerdi. Olmadı. Pekala bu, pes etmeleri için geçerli bir niye miydi? olağan olarak hayır. Gerçekten de o denli oldu. Birebir şevk ve iştahla 2020-21 dönemine başladılar ve bu sefer Play-Off finalinde Swansea’yi mağlup ederek kendilerini Premier Lig’e atmayı başardılar. Bu muvaffakiyetin ardında ise olağan dışı bir kulüp sahibi Matthew Benham yer alıyor. Onu sıradışı yapan ögeleri biraz daha sonra bu satırlarında devamında okuyacaksınız. Ve aslında muvaffakiyete giden birden çok yol olduğunu ve bu yolun her vakit en süratli yol olmadığını, biraz da sabretmeniz gerektiğini nazaranceksiniz.
Finanstan bahse yatay geçiş! Her şey değişir…
1989 yılında Oxford Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olan Matthew Benham iş hayatının birinci 12 yılını finans dalında geçirdi. Bank of America’nın lider yardımcısı olan İngiliz, 2001 yılında mesleğinde yeni bir sayfa açmaya karar verdi. Yeni durağı bahis firması Premier Bet’ti. Orada matematiksel tahlile dayalı varsayım edilebilir bahis modelleri geliştirme vazifesini üstlendi. Dünyanın en düzgün bahisçilerinden Tony Bloom’un altında çalışması onun en büyük avantajıydı. Lakin iki sene daha sonra bir sebeple fikir ayrılığı yaşadılar ve Benham şirketten ayrıldı. bu vakitte bahisten yüklü ölçüler para kazanmıştı. 2004’te kendi bahis firmasını kurdu: Smartodds. Burada müşterilerine kendi kullandığı algoritmalar, istatistikler ve bilgiler ışığında danışmanlık dayanağı verdi. Kendini güçlü yapan modelle müşterilerini de güçlü ediyordu. daha sonrasında işini büyüttü ve Matchbook isminde bir diğer bahis firması kurdu.
700 bin dolarla başlayan hikaye!
Aslında çocukluğundan bu yana Brentford’u destekliyordu ve güçlü olmaya başladıkça tuttuğu kulübe nasıl takviye olunabiliri düşünüyürdu. Boşuna değil, 11 yaşından bu yana sistemli olarak Brentford maçlarına gidiyordu. Kulüp 2007 yılında finansal olarak dara fikir çabucak devreye girdi ve taraftarlara kulübü satın almaları için 700 bin dolarlık borç verdi. Mutabakata ise şu biçimde bir husus koydurdu: “Eğer bana bu parayı ödeyemezlerse kulübü satın alma opsiyonum olsun”. Gerçekten 2012 yılına gelindiğinde kendisine tek bir kuruş ödenmemişti. O da Brentford’u satın almaya karar verdi.
Kendisini güçlü yapan modele güvendi!
Aslında güçlü bir iş adamı olarak gruba değerli oyuncular transfer edip muvaffakiyete gitmesi beklenebilirdi. Ancak o kendisini varlıklı yapan modeli futbola uyarlamayı tercih etti. Yani istatistiğe ve dataya bağlı bir model geliştirerek başarılı olmak istedi. 2014’te Danimarka’da Midtjylland kulübünü satın aldı. Orada bu modele dair denemeleri yaptı. Başarılı olunan kısımları alıp Brentford’da kullanırken işe yaramayanları çöpe attı. (Midtjylland 2014-15 döneminde tarihinde birinci kere Danimarka Ligi şampiyonluğuna ulaştı. 2017-18 ve 2019-20 dönemlerinde da şampiyonluk yaşadılar.)
Analitik düşünmüyorsan Brentford’da yerin yok!
Benham’ın yaptığı birinci işlerden biri kulüpteki işçi yapısını değiştirmek oldu. Eski baş diye tabir edilen isimlerin bakılırsavlerine son verirken onların yerine daha analitik düşünen yeni nesilden insanları nazaranve getirdi.
Değerli olan sonuç değil, değerli olan…
Galibiyetlere ve yenilgilere ehemmiyet atfetmemeye başladılar örneğin. Gelişim sağlayıp sağlamadıklarını ölçmek için anahtar performans indikatörleri tasarladılar. Buradaki datalara bakara başarılı olup olmadıklarını değerlendirdiler. Örneğin bir futbolcunun ne kadar gol attığından epey “beklenen gol” (xG) istatistiğine ehemmiyet verdiler. Zira bu kadar düşük skorlu bir sporda girilen net gol durumu sayısı ve kalitesinin daha kıymetli olduğunu düşünüyorlar. Yani bir futbolcu az gol atsa da epeyce ve net gol durumuna girmesi onlar için daha değerli.
Altyapıyı lağvetti! Her şeyin bir niçini var elbette…
Altyapıya bakış açıları da dünya genelindeki biroldukca tertipten 180 derece farklı. Örneğin kadroları altyapı akademilerine milyonlarca Euro harcama yaparken onlar bütün altyapı kadrolarını sonlandırma sonucu aldılar. Birinci etapta kulağa fazlaca saçma geliyor değil mi? Nasıl oyuncu yetiştirecek bu kulüp diye düşünüyorsunuz. Pekala Brentford ne yaptı altyapının yerine? Yaşları 17 ile 20 içinde değişen futbolculardan oluşan bir B Kadro kurdu. Bunun öne sürülen sebebi de aslında fazlaca sıradan. Kulüpler bir oyuncunun gerçek bedelini anlamak için onu en az 35 maçta görmeli. Günümüzde ise kulüplerin bunun için vakti, sabrı yahut altyapısı yok. Lakin Brentford bu bahiste epeyce daha sabırlı olmayı başına koyan bir kulüp. O yüzden kulüplerin altyapılarında gerektiği pahası görmemiş futbolcuları bulup onlara evvel B grupta baht veriyorlar. Orada birfazlaca maça çıkan futbolcular gelişimlerini tamamlıyor ve başarılı olanlar kendilerini A kadroda buluyor. Ne kadar sıradan değil mi?
örneğin toplamda 10 milyon Sterlin bile harcamadıkları Said Benrahma, Ollie Watkins ve Neal Maupay’in transferlerinden yaklaşık 75 milyon sterlin bonservis geliri elde ettiler.
Premier Lig’e giden yol uzun ve virajlıydı!
Muvaffakiyet da bir anda gelmedi alışılmış. Benham 2012 yılında kulübü satın aldığında ekip League One’da (İngiltere’nin üçüncü düzey ligi) gayret ediyordu. 2013-14 dönemini da League One’da geçirdiler. Championship’e yükseldikleri 2014-15 dönemini ise birinci altıda bitirip Play-off bileti aldılar ancak yarı finalde Middlesbrough’a elendiler. 2019-20 dönemini aslına bakarsanız yazının girişinde söylemiş olduk. Lakin dokuzuncu yılında Premier Lig’e yükseldiler.
Benham rahatlıkla kulübe milyon sterlinler akıtıp fazlaca daha öncesinde grubu Premier Lig’e çıkarabilirdi. Lakin o bir yapı inşa edip onda ısrar ederek, tez etmeden ilerlemeyi tercih etti. Kulübü ekonomik olarak zorlamadı. Ve sonunda hedefine ulaştı.
Artık birinci yıl en az 300 milyon dolarlık bir gelir elde edecekler. Şayet Premier Lig’de tutunabilirlerse bu gelir 400 milyon doları aşacak. Yani sıradan bir matematikle 2007’de 700 bin dolarlık oynadığı bahis 2021’de ona en az 300 milyon dolar olarak geri dönecek. Yaklaşık 430 kat. Servetini bahisten yapan birinden de aslına bakarsanız öteki bir şey beklenemezdi.