BenMelek
New member
Cuma akşamı Crocus Belediye Binası'nda silah seslerini duyan Efim Fidrya ve eşi, binanın bodrum katına koşup diğer üç kişiyle birlikte banyoda saklandılar.
Silah sesleri başladığında ve Moskova'nın eteklerinde biletleri tükenen bir rock konserine gelen binlerce insanın çığlık atmaya ve kaçmaya çalışmasını dinlediler.
Dehşete kapılan ve korkan Bay Fidrya, aklına gelen tek şeyi yaptı: Kilitlenmeyen banyo kapısını tuttu ve saldırganların üstlerine gelmesi ihtimaline karşı grubu korumaya çalıştı.
Akademisyen Bay Fidrya, Moskova'dan yaptığı bir telefon görüşmesinde, “Silah sesleri ve çığlıklar duyduğumuz sırada, banyo kapısını kapalı tutarak orada durdum” dedi. “Diğerleri köşede durdu, böylece biri kapıdan ateş etmeye başlarsa ateş hattında kalmasınlar.”
O zamanlar bunu bilmiyorlardı ama dört silahlı kişinin popüler konser salonuna girip otomatik silahlarla ateş açmasının ardından Rusya'nın yirmi yıl içindeki en ölümcül terör saldırısından korunmak için sığınak arıyorlardı.
Hikayesi, en az 137 kişinin ölümüne yol açan saldırıdan bu yana ortaya çıkan çok sayıda üzücü ifadeden biri. Sağlık yetkilileri, bazılarının durumunun kritik olduğu 100'den fazla yaralının hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Bay Fidrya'nın küçük grubu bekledi ve bekledi, ancak saldırganlar komplekste yangın başlatmıştı ve yangın yayılıyordu. Bay Fidrya'nın eşi Olga, zehirli dumanı solumadan nefes alabilmeleri için herkese tişörtlerini nasıl ıslatacaklarını ve yüzlerine nasıl tutacaklarını gösterdi.
Ve ardından ikinci el ateş edildi.
Yaklaşık yarım saat sonra ortalık o kadar dumanlıydı ki 42 yaşındaki Bay Fidrya saldırganların bile gitmiş olabileceğini düşündü. Dışarıya çıktığında yürüyen merdivenin yanında yatan ölü bir kadın cesedini gördü. Daha sonra kan gölünde öldürülen başka bir kadının cesedini gördü; perişan haldeki kocası onun başında duruyordu.
Grubu, otoparka doğru yürüdü ve acil müdahale ekipleri kurbanları binadan dışarı çıkarırken sonunda sokağa çıktı.
IŞİD, haber ajansı aracılığıyla saldırının sorumluluğunu üstlendi. ABD'li yetkililer, saldırganların İslam Devleti'nin Afganistan'daki kolu olan IŞİD-K'nin bir parçası olduğuna inanıldığını söyledi. Cumartesi günü Rusya Federal Güvenlik Servisi, 11 kişinin tutuklandığını, bunlardan dördünün kaçtıkları arabanın Moskova'nın 230 mil güneybatısında yetkililer tarafından durdurulmasının ardından tutuklandığını söyledi.
Röportajlarda hayatta kalanlar, tipik bir Cuma gecesi gezisi olarak başlayan olayın nasıl bir panik ve terör sahnesine dönüştüğünü anlattı. 6.200 kişilik mekan, usta Rus grup Piknik'in performansı için satıldı.
Olay mahallindeki video görüntüleri, saldırganların, bir alışveriş merkezi ve çeşitli sergi salonlarını da içeren geniş, lüks bir bina kompleksinin parçası olan konser salonunun girişine ateş açtığını gösteriyor. Daha sonra konser salonuna geçtiler ve videolarda da görüldüğü gibi ateş açtılar.
Rus yetkililer, saldırganların ayrıca patlayıcı ve yanıcı sıvı karışımı kullanarak binayı ateşe verdiklerini söyledi.
Fidryas gibi Tatyana Farafontova da başlangıçta vurulma sesinin gösterinin bir parçası olduğunu düşündü.
VK sosyal medya sayfasında “Gösterinin başlamasına beş dakika kala bu donuk alkışları duyduk” diye yazdı. 38 yaşındaki Bayan Farafontova, Cumartesi günü doğrudan gönderdiği mesajda hâlâ şokta olduğunu ve saldırının ardından konuşmasında geveleyerek konuştuğunu söyledi.
Daha sonra alkışlar giderek yaklaştı ve birisi saldırganların ateş ettiğini bağırdı. Eşinin yardımıyla sahneye çıktı.
VK hesabından “Sahneye girdiğimiz anda makineli tüfekli üç kişi salona girdi” diye yazdı. “Hareket eden her şeye ateş ettiler. Kocam sahneden salonun nasıl mavimsi bir dumanla dolduğunu gördü.”
Bayan Farafontova, sahnenin ortasında kendini açığa vurulduğunu ve hedef alındığını hissettiğini söyledi.
“Sanki beni bir makineli tüfeğin namlusuyla sırtımdan bıçaklıyorlarmış gibi hissettim” diye yazdı ve şunu ekledi: “Omuzlarımın hemen arkasında ölümün nefesini hissedebiliyordum.”
Perdenin altına girdi ve sonunda kaçmaya başlayan müzisyenleri takip ederek binadan olabildiğince uzağa koştu.
Aleksandr Pyankov ve eşi Anna, balkonda silah seslerini duydular ve bir süre yerde yattıktan sonra, atlayıp çıkışa doğru koşan diğerlerine katıldılar.
Kaçarken yürüyen merdivende yere yığılan ve yollarını kapatan bir kadınla karşılaştılar. Yayıncılık yöneticisi Bay Pyankov, hayatta olduğunu ancak boş boş ileriye baktığını söyledi. Ona koşmaya devam etmesini söyledi ama sonra başını çevirdi ve neye baktığını gördü.
51 yaşındaki Bay Pyankov bir telefon görüşmesinde “Aramaya başladım” dedi. “Ve ilk önce kanepede oturan öldürülmüş bir kadın ve onun yanında yatan genç bir adam gördüm. Etrafıma baktım, ceset grupları vardı.”
Her şeyin birkaç saniye içinde gerçekleştiğini ve kaçmaya devam ettiğini söyledi.
“En kötüsü de bu durumda vurulmaktan kaçmıyorsunuz, ona doğru koşuyorsunuz” dedi. “Orada yangın çıkacağı zaten belli olduğu için nasıl yanacağını da biliyoruz. Ve başka nereye kaçabileceğini öğrenmek için koşuyorsun.”
Anastasiya Volkova saldırıda anne ve babasını kaybetti. Devlet yayıncısı 5 TV'ye, saldırı sırasında Cuma akşamı annesinden gelen bir aramayı kaçırdığını söyledi. Bayan Volkova geri aradığında cevap vermedi.
“Telefona cevap veremedim. Çağrıyı duymadım,” diye istasyona konuşan Bayan Wolkova, annesinin “bu konseri gerçekten sabırsızlıkla beklediğini” ekledi.
Saldırının diğer kurbanlarının raporları, konsere giden istekli kişilerin gösteriye ulaşmak için özel çaba harcadığını da anlatıyordu.
Irina Okisheva ve kocası Pavel Okishev, Moskova'nın kuzeydoğusundaki Kirov'dan yüzlerce kilometre yol kat etti. Komsomolsaya Pravda gazetesinin haberine göre Bay Okishev, biletleri erken doğum günü hediyesi olarak aldı. Bu hafta gerçekleşen 35. yaş gününü görecek kadar yaşamadı. Saldırıda kendisi ve eşi hayatını kaybetti.
Ve 51 yaşındaki Alexander Baklemyshev, uzun zamandır tarihi rock grubu Piknik'in biletleri tükenen iki konserden ilkini bir senfoni orkestrası eşliğinde çalmasını görmeyi hayal ediyordu.
Bay Baklemyshev'in oğlu yerel basına, babasının konsere Moskova'nın yaklaşık 1.600 kilometre doğusundaki memleketi Satka'dan tek başına seyahat ettiğini söyledi.
Oğlu Maksim, Rus haber kanalı MSK1'e, saldırıdan önce babasının kendisine konser salonundan bir video gönderdiğini söyledi. Bu ondan duyduğu son şeydi.
Oğlu, “Son konuşma olmadı” dedi. “Geriye kalan tek şey video, başka bir şey değil.”
Bay Fidrya hayatta olduğu için minnettar olduğunu ve saldırganlardan dördünün yakalandığını söyledi.
“Artık suçun çözüleceğine ve suçu organize eden ve gerçekleştiren insan olmayanların cezalandırılacağına dair güven var” dedi. “Bu gerçekten çok yardımcı oluyor.”
Ancak kurbanların, özellikle de sağlık görevlileri yaralılarla ilgilenirken binanın dışında ölen karısının yanında duran, yangında sırtı yanan adamın görüntüleri hafızasında kaldı.
Adam, Bay Fidrya'nın eşi Olga ile konuştu ve Moskova'nın kuzeybatısındaki Tver şehrinden olduklarını, 12 yıldır birlikte olduklarını ve üç çocukları olduğunu söyledi.
Bay Fidrya telefon görüşmesinden sonra yazdığı mesajda “Bizim için genel olarak her şey bitti” diye yazdı. “Fakat karısının cesedi ve üç çocuğunun başında duran adam için en kötüsü henüz gelmedi. Ve orada onun gibi pek çok insan var.”
Oleg Matsnev raporlamaya katkıda bulunmuştur.
Silah sesleri başladığında ve Moskova'nın eteklerinde biletleri tükenen bir rock konserine gelen binlerce insanın çığlık atmaya ve kaçmaya çalışmasını dinlediler.
Dehşete kapılan ve korkan Bay Fidrya, aklına gelen tek şeyi yaptı: Kilitlenmeyen banyo kapısını tuttu ve saldırganların üstlerine gelmesi ihtimaline karşı grubu korumaya çalıştı.
Akademisyen Bay Fidrya, Moskova'dan yaptığı bir telefon görüşmesinde, “Silah sesleri ve çığlıklar duyduğumuz sırada, banyo kapısını kapalı tutarak orada durdum” dedi. “Diğerleri köşede durdu, böylece biri kapıdan ateş etmeye başlarsa ateş hattında kalmasınlar.”
O zamanlar bunu bilmiyorlardı ama dört silahlı kişinin popüler konser salonuna girip otomatik silahlarla ateş açmasının ardından Rusya'nın yirmi yıl içindeki en ölümcül terör saldırısından korunmak için sığınak arıyorlardı.
Hikayesi, en az 137 kişinin ölümüne yol açan saldırıdan bu yana ortaya çıkan çok sayıda üzücü ifadeden biri. Sağlık yetkilileri, bazılarının durumunun kritik olduğu 100'den fazla yaralının hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Bay Fidrya'nın küçük grubu bekledi ve bekledi, ancak saldırganlar komplekste yangın başlatmıştı ve yangın yayılıyordu. Bay Fidrya'nın eşi Olga, zehirli dumanı solumadan nefes alabilmeleri için herkese tişörtlerini nasıl ıslatacaklarını ve yüzlerine nasıl tutacaklarını gösterdi.
Ve ardından ikinci el ateş edildi.
Yaklaşık yarım saat sonra ortalık o kadar dumanlıydı ki 42 yaşındaki Bay Fidrya saldırganların bile gitmiş olabileceğini düşündü. Dışarıya çıktığında yürüyen merdivenin yanında yatan ölü bir kadın cesedini gördü. Daha sonra kan gölünde öldürülen başka bir kadının cesedini gördü; perişan haldeki kocası onun başında duruyordu.
Grubu, otoparka doğru yürüdü ve acil müdahale ekipleri kurbanları binadan dışarı çıkarırken sonunda sokağa çıktı.
IŞİD, haber ajansı aracılığıyla saldırının sorumluluğunu üstlendi. ABD'li yetkililer, saldırganların İslam Devleti'nin Afganistan'daki kolu olan IŞİD-K'nin bir parçası olduğuna inanıldığını söyledi. Cumartesi günü Rusya Federal Güvenlik Servisi, 11 kişinin tutuklandığını, bunlardan dördünün kaçtıkları arabanın Moskova'nın 230 mil güneybatısında yetkililer tarafından durdurulmasının ardından tutuklandığını söyledi.
Röportajlarda hayatta kalanlar, tipik bir Cuma gecesi gezisi olarak başlayan olayın nasıl bir panik ve terör sahnesine dönüştüğünü anlattı. 6.200 kişilik mekan, usta Rus grup Piknik'in performansı için satıldı.
Olay mahallindeki video görüntüleri, saldırganların, bir alışveriş merkezi ve çeşitli sergi salonlarını da içeren geniş, lüks bir bina kompleksinin parçası olan konser salonunun girişine ateş açtığını gösteriyor. Daha sonra konser salonuna geçtiler ve videolarda da görüldüğü gibi ateş açtılar.
Rus yetkililer, saldırganların ayrıca patlayıcı ve yanıcı sıvı karışımı kullanarak binayı ateşe verdiklerini söyledi.
Fidryas gibi Tatyana Farafontova da başlangıçta vurulma sesinin gösterinin bir parçası olduğunu düşündü.
VK sosyal medya sayfasında “Gösterinin başlamasına beş dakika kala bu donuk alkışları duyduk” diye yazdı. 38 yaşındaki Bayan Farafontova, Cumartesi günü doğrudan gönderdiği mesajda hâlâ şokta olduğunu ve saldırının ardından konuşmasında geveleyerek konuştuğunu söyledi.
Daha sonra alkışlar giderek yaklaştı ve birisi saldırganların ateş ettiğini bağırdı. Eşinin yardımıyla sahneye çıktı.
VK hesabından “Sahneye girdiğimiz anda makineli tüfekli üç kişi salona girdi” diye yazdı. “Hareket eden her şeye ateş ettiler. Kocam sahneden salonun nasıl mavimsi bir dumanla dolduğunu gördü.”
Bayan Farafontova, sahnenin ortasında kendini açığa vurulduğunu ve hedef alındığını hissettiğini söyledi.
“Sanki beni bir makineli tüfeğin namlusuyla sırtımdan bıçaklıyorlarmış gibi hissettim” diye yazdı ve şunu ekledi: “Omuzlarımın hemen arkasında ölümün nefesini hissedebiliyordum.”
Perdenin altına girdi ve sonunda kaçmaya başlayan müzisyenleri takip ederek binadan olabildiğince uzağa koştu.
Aleksandr Pyankov ve eşi Anna, balkonda silah seslerini duydular ve bir süre yerde yattıktan sonra, atlayıp çıkışa doğru koşan diğerlerine katıldılar.
Kaçarken yürüyen merdivende yere yığılan ve yollarını kapatan bir kadınla karşılaştılar. Yayıncılık yöneticisi Bay Pyankov, hayatta olduğunu ancak boş boş ileriye baktığını söyledi. Ona koşmaya devam etmesini söyledi ama sonra başını çevirdi ve neye baktığını gördü.
51 yaşındaki Bay Pyankov bir telefon görüşmesinde “Aramaya başladım” dedi. “Ve ilk önce kanepede oturan öldürülmüş bir kadın ve onun yanında yatan genç bir adam gördüm. Etrafıma baktım, ceset grupları vardı.”
Her şeyin birkaç saniye içinde gerçekleştiğini ve kaçmaya devam ettiğini söyledi.
“En kötüsü de bu durumda vurulmaktan kaçmıyorsunuz, ona doğru koşuyorsunuz” dedi. “Orada yangın çıkacağı zaten belli olduğu için nasıl yanacağını da biliyoruz. Ve başka nereye kaçabileceğini öğrenmek için koşuyorsun.”
Anastasiya Volkova saldırıda anne ve babasını kaybetti. Devlet yayıncısı 5 TV'ye, saldırı sırasında Cuma akşamı annesinden gelen bir aramayı kaçırdığını söyledi. Bayan Volkova geri aradığında cevap vermedi.
“Telefona cevap veremedim. Çağrıyı duymadım,” diye istasyona konuşan Bayan Wolkova, annesinin “bu konseri gerçekten sabırsızlıkla beklediğini” ekledi.
Saldırının diğer kurbanlarının raporları, konsere giden istekli kişilerin gösteriye ulaşmak için özel çaba harcadığını da anlatıyordu.
Irina Okisheva ve kocası Pavel Okishev, Moskova'nın kuzeydoğusundaki Kirov'dan yüzlerce kilometre yol kat etti. Komsomolsaya Pravda gazetesinin haberine göre Bay Okishev, biletleri erken doğum günü hediyesi olarak aldı. Bu hafta gerçekleşen 35. yaş gününü görecek kadar yaşamadı. Saldırıda kendisi ve eşi hayatını kaybetti.
Ve 51 yaşındaki Alexander Baklemyshev, uzun zamandır tarihi rock grubu Piknik'in biletleri tükenen iki konserden ilkini bir senfoni orkestrası eşliğinde çalmasını görmeyi hayal ediyordu.
Bay Baklemyshev'in oğlu yerel basına, babasının konsere Moskova'nın yaklaşık 1.600 kilometre doğusundaki memleketi Satka'dan tek başına seyahat ettiğini söyledi.
Oğlu Maksim, Rus haber kanalı MSK1'e, saldırıdan önce babasının kendisine konser salonundan bir video gönderdiğini söyledi. Bu ondan duyduğu son şeydi.
Oğlu, “Son konuşma olmadı” dedi. “Geriye kalan tek şey video, başka bir şey değil.”
Bay Fidrya hayatta olduğu için minnettar olduğunu ve saldırganlardan dördünün yakalandığını söyledi.
“Artık suçun çözüleceğine ve suçu organize eden ve gerçekleştiren insan olmayanların cezalandırılacağına dair güven var” dedi. “Bu gerçekten çok yardımcı oluyor.”
Ancak kurbanların, özellikle de sağlık görevlileri yaralılarla ilgilenirken binanın dışında ölen karısının yanında duran, yangında sırtı yanan adamın görüntüleri hafızasında kaldı.
Adam, Bay Fidrya'nın eşi Olga ile konuştu ve Moskova'nın kuzeybatısındaki Tver şehrinden olduklarını, 12 yıldır birlikte olduklarını ve üç çocukları olduğunu söyledi.
Bay Fidrya telefon görüşmesinden sonra yazdığı mesajda “Bizim için genel olarak her şey bitti” diye yazdı. “Fakat karısının cesedi ve üç çocuğunun başında duran adam için en kötüsü henüz gelmedi. Ve orada onun gibi pek çok insan var.”
Oleg Matsnev raporlamaya katkıda bulunmuştur.