Güç teknolojilerinde yaşanan değişim güçte bildiğimiz bir epey şeyin de değişimi manasına geliyor. Türkiye’nin de üyesi olduğu Milletlerarası Güç Ajansı’nın (IEA) Dünya Güç Görünümü 2021 raporuna göre bugünkü petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini gelecek periyotta lityum, kobalt, hidrojen, bedelli mineraller alabilir. Kritik mineraller içinde en süratli büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050’ye kadar 100 katına çıkacak. Kelam konusu devirde, kobalt, nikel ve grafitte de süratli talep büyümeleri gerçekleşecek.
ÇİN’İN GÖZÜ AFGANİSTAN’DAKİ LİTYUMDA
Taşınabilir aygıtlar ve elektrikli araçları çalıştıran lityum-iyon pillerinin üretildiği az bir metal olan lityum, otomotivde, petrolden elektrik gücüne geçiş sürecinde giderek kıymetleniyor. Avrupa Pil İttifakı ile Avrupa Asya ile içindeki açığı kapatmak için kıymetli adımlar atıyor. Güney Amerika’da lityum şirketleri satın alan Çin ise son olarak Lityum zengini Afganistan’da incelemelere başladı. Türkiye’nin birinci lityum üretim tesisi Aralık 2020’de açıldı. Eskişehir’deki tesisde birinci etapta yıllık 10 tonluk üretim, tam kapasite devreye girdiğinde, yıllık 600 tonluk bir üretim yapılacak. Türkiye’nin lityum muhtaçlığının yarısını buradan karşılanacak.
KOBALT ZENGİNİ KONGO
Kobalt gerek elektrikli araçlarda gerekse lityum pillerin geliştirilmesinde hayli kıymetli bir materyal olarak dikkat çekiyor ve bu materyale yönelik talebin 2030 yılına kadar iki kat artacağı kestirim ediliyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 3 milyon 600 bin tonla dünya kobalt rezervinin yüzde 52’sine sahip. Bu ülkeyi Avustralya, Küba ve Zambiya izliyor. Türkiye’de 8’i arama, 5’i işletme olmak üzere toplam 13 adet kobalt ruhsatı verilmiş alan bulunuyor.
NİKEL FİYATI DORUKTA
Nikel fiyatları, eylül 2021’de 7 yılın tepesine tırmandı. Elektrikli otomobillerin bataryalarında kullanılan ana gereçlerden biri olan Nikelin yeşil dönüşümle birlikte en çok yükselecek hammaddelerden biri olacağı düşünülüyor. Dünyada bilinen en kıymetli nikel yatakları; Avustralya, Brezilya, Rusya ve Yeni Kaledonya Adaları, Küba, Filipinler ve Endonezya’da bulunuyor. 2000’li senelerla Türkiye’deki özel dal teşebbüsleri, nikel madenciliğine hareketlenme getirdi. Bilinen toplam nikel cevheri rezervi yaklaşık 40 milyon ton ve bunun yaklaşık 30 milyon tonu Manisa-Çaldağ alanında bulunuyor.
10 ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE
Zion Market Research’e bakılırsa, global grafen piyasasının 2022’de 190 milyon dolara ulaşacağı kestirim ediliyor. Grafen’in pil teknolojisinde ihtilal yapması bekleniyor. Mart 2021’de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin çelikten 200 kat daha dirençli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken olan grafeni seri üreten 10 ülkeden biri olduğunu duyurdu. Grafen konusunda araştırmalar devam ediyor. En bilinen haliyle güneş pillerinde kullanılıyor, giyilebilir elektronik aygıtlarda akü nazaranvi görüyor, nükleer santrallerde soğutma sürecinde grafenden faydalanılıyor.
HİDROJENDE KÜRESEL REKABET
Güç teknolojilerinde yaşanan değişim güçte bildiğimiz bir fazlaca şeyin de değişimi manasına geliyor. Türkiye’nin de üyesi olduğu Memleketler arası Güç Ajansı’nın (IEA) Dünya Güç Görünümü 2021 raporuna nazaran bugünkü petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini gelecek periyotta lityum, kobalt, hidrojen, pahalı mineraller alabilir. Kritik mineraller içinde en süratli büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050’ye kadar 100 katına çıkacak. Kelam konusu periyotta, kobalt, nikel ve grafitte de süratli talep büyümeleri gerçekleşecek.
ÇİN’İN GÖZÜ AFGANİSTAN’DAKİ LİTYUMDA
Taşınabilir aygıtlar ve elektrikli araçları çalıştıran lityum-iyon pillerinin üretildiği az bir metal olan lityum, otomotivde, petrolden elektrik gücüne geçiş sürecinde giderek kıymetleniyor. Avrupa Pil İttifakı ile Avrupa Asya ile içindeki açığı kapatmak için kıymetli adımlar atıyor. Güney Amerika’da lityum şirketleri satın alan Çin ise son olarak Lityum zengini Afganistan’da incelemelere başladı. Türkiye’nin birinci lityum üretim tesisi Aralık 2020’de açıldı. Eskişehir’deki tesisde birinci etapta yıllık 10 tonluk üretim, tam kapasite devreye girdiğinde, yıllık 600 tonluk bir üretim yapılacak. Türkiye’nin lityum muhtaçlığının yarısını buradan karşılanacak.
KOBALT ZENGİNİ KONGO
Kobalt gerek elektrikli araçlarda gerekse lityum pillerin geliştirilmesinde hayli kıymetli bir materyal olarak dikkat çekiyor ve bu materyale yönelik talebin 2030 yılına kadar iki kat artacağı kestirim ediliyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 3 milyon 600 bin tonla dünya kobalt rezervinin yüzde 52’sine sahip. Bu ülkeyi Avustralya, Küba ve Zambiya izliyor. Türkiye’de 8’i arama, 5’i işletme olmak üzere toplam 13 adet kobalt ruhsatı verilmiş alan bulunuyor.
NİKEL FİYATI DORUKTA
Nikel fiyatları, eylül 2021’de 7 yılın tepesine tırmandı. Elektrikli otomobillerin bataryalarında kullanılan ana gereçlerden biri olan Nikelin yeşil dönüşümle birlikte en çok yükselecek hammaddelerden biri olacağı düşünülüyor. Dünyada bilinen en kıymetli nikel yatakları; Avustralya, Brezilya, Rusya ve Yeni Kaledonya Adaları, Küba, Filipinler ve Endonezya’da bulunuyor. 2000’li senelerla Türkiye’deki özel dal teşebbüsleri, nikel madenciliğine hareketlenme getirdi. Bilinen toplam nikel cevheri rezervi yaklaşık 40 milyon ton ve bunun yaklaşık 30 milyon tonu Manisa-Çaldağ alanında bulunuyor.
10 ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE
Zion Market Research’e bakılırsa, global grafen piyasasının 2022’de 190 milyon dolara ulaşacağı kestirim ediliyor. Grafen’in pil teknolojisinde ihtilal yapması bekleniyor. Mart 2021’de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin çelikten 200 kat daha dirençli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken olan grafeni seri üreten 10 ülkeden biri olduğunu duyurdu. Grafen konusunda araştırmalar devam ediyor. En bilinen haliyle güneş pillerinde kullanılıyor, giyilebilir elektronik aygıtlarda akü nazaranvi görüyor, nükleer santrallerde soğutma sürecinde grafenden faydalanılıyor.
HİDROJENDE KÜRESEL REKABET
Güç teknolojilerinde yaşanan değişim güçte bildiğimiz bir fazlaca şeyin de değişimi manasına geliyor. Türkiye’nin de üyesi olduğu Memleketler arası Güç Ajansı’nın (IEA) Dünya Güç Görünümü 2021 raporuna nazaran bugünkü petrol-doğalgaz ticaretlerinin yerini gelecek periyotta lityum, kobalt, hidrojen, pahalı mineraller alabilir. Kritik mineraller içinde en süratli büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050’ye kadar 100 katına çıkacak. Kelam konusu periyotta, kobalt, nikel ve grafitte de süratli talep büyümeleri gerçekleşecek.