İzmirliEfe
New member
Milliyet Gazetesi muharriri Şansal Büyüka’dan, Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu İrfan Can Kahveci’ye sert bir tenkit geldi.
Fenerbahçe-Yeni Malatyaspor müsabakasını pahalandıran Büyüka’nın yazısı şu biçimde;
“Ninni diye algılayıp derin bir uykuya dalmıştır”
Muhteşem Lig’in gündüz jenerasyonunda Göztepe-Adana Demirspor maçını izledim, harikuladeydi. Sürat, heyecan, tempo, çaba… Ne ararsanız vardı. Maç bir o tarafa gitti, bir bu tarafa… Futbola doyduk, heyecanını yaşadık, zevkimizi aldık.Bir saat daha sonra Fenerbahçe-Malatya maçı başladı. Teze girerim, iki maç içinde yemek yiyip, biraz fazla kaçırmış olanlar, bu maçı “ninni” diye algılayıp derin bir uykuya dalmıştır.
“Milletin futbol keyfinin içine ‘limon’ sıkan, azap üzere futbol”
Bu kadar yavaş, bu kadar temposuz, süratten nasibini almayan, tek deparı bile olmayan, çok gereksiz ve faydasız pas yapılan, milletin futbol keyfinin içine “limon” sıkan, azap üzere bir futbol oldu. Şuna hayret ediyorum; ligin her maçını izliyorum, tehlike bölgesinin göbeğinde kıvranan gruplar bile Fenerbahçe’den 10 kat daha yeterli oynuyorlar. Nasıl oluyor bu? İstesen bu kadar makus olamazsın.
“Hocaya kulis yapacağına oynasana kardeşim”
İrfan Can, bu ülkenin yaratıcı, oyunun mukadderatını değiştirecek bir-iki oyuncusundan biri… Lakin oynamıyor. Bir oynuyor, beş maç yatıyor. Oynasana kardeşim… Hocaya kulis yapacağına, her şeye mazeret bulacağına, el-kol çevrene dayılanacağına, yeteneklerinin, profesyonelliğinin karşılığını versene… Her maç hayal kırıklığı yaratmak zorunda mısın?
Pereira kurbanı Pelkas
Fenerbahçe o kadar yavaş atağa çıktı ki, birinci yarının ortalarında Mesut bir kontratağa kalktı, rakip savunma bomboştu. Topu atacak adam bekledi, en az otuz saniye… Fenerbahçeli oyuncuların keyfi gelene kadar, Malatya savunması geri geldi. Pereira kurbanı Pelkas oyuna girene kadar Fenerbahçe’nin uyuşuk hali devam etti. Pelkas girdi, evvel sol kanada, daha sonra gruba bir hareket getirdi.
Fenerbahçe-Yeni Malatyaspor müsabakasını pahalandıran Büyüka’nın yazısı şu biçimde;
“Ninni diye algılayıp derin bir uykuya dalmıştır”
Muhteşem Lig’in gündüz jenerasyonunda Göztepe-Adana Demirspor maçını izledim, harikuladeydi. Sürat, heyecan, tempo, çaba… Ne ararsanız vardı. Maç bir o tarafa gitti, bir bu tarafa… Futbola doyduk, heyecanını yaşadık, zevkimizi aldık.Bir saat daha sonra Fenerbahçe-Malatya maçı başladı. Teze girerim, iki maç içinde yemek yiyip, biraz fazla kaçırmış olanlar, bu maçı “ninni” diye algılayıp derin bir uykuya dalmıştır.
“Milletin futbol keyfinin içine ‘limon’ sıkan, azap üzere futbol”
Bu kadar yavaş, bu kadar temposuz, süratten nasibini almayan, tek deparı bile olmayan, çok gereksiz ve faydasız pas yapılan, milletin futbol keyfinin içine “limon” sıkan, azap üzere bir futbol oldu. Şuna hayret ediyorum; ligin her maçını izliyorum, tehlike bölgesinin göbeğinde kıvranan gruplar bile Fenerbahçe’den 10 kat daha yeterli oynuyorlar. Nasıl oluyor bu? İstesen bu kadar makus olamazsın.
“Hocaya kulis yapacağına oynasana kardeşim”
İrfan Can, bu ülkenin yaratıcı, oyunun mukadderatını değiştirecek bir-iki oyuncusundan biri… Lakin oynamıyor. Bir oynuyor, beş maç yatıyor. Oynasana kardeşim… Hocaya kulis yapacağına, her şeye mazeret bulacağına, el-kol çevrene dayılanacağına, yeteneklerinin, profesyonelliğinin karşılığını versene… Her maç hayal kırıklığı yaratmak zorunda mısın?
Pereira kurbanı Pelkas
Fenerbahçe o kadar yavaş atağa çıktı ki, birinci yarının ortalarında Mesut bir kontratağa kalktı, rakip savunma bomboştu. Topu atacak adam bekledi, en az otuz saniye… Fenerbahçeli oyuncuların keyfi gelene kadar, Malatya savunması geri geldi. Pereira kurbanı Pelkas oyuna girene kadar Fenerbahçe’nin uyuşuk hali devam etti. Pelkas girdi, evvel sol kanada, daha sonra gruba bir hareket getirdi.