Otizm

BenMelek

New member
Çocukluğun erken dönemlerinde başlayan, sosyal iletişim ve etkileşim becerilerinde yetersizlik, dil gelişmeninde gerilik ve yenidenlayıcı davranışlarla karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Nörogelişimsel bozukluktan kastedilen, anne karnından itibaren başlayıp bebeklikte devam eden, normal olmayan beyin gelişimidir. Otizm de “Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu”, “Öğrenme Bozukluğu / Disleksi” gibi nörogelişimsel bozukluklardan biridir.

Belirtileri hayatın ilk üç yılında başlamaktadır.

Otizm Belirtileri Nelerdir?

Sözel iletişimde nitel bozulma

Otizmli çocuklarda en sık başvuru niçinlerinden biri konuşmanın olmaması, gecikmesi, yaşıtlarına bakılırsa geri olmasıdır. Konuşmayı öğrense de oldukca az konuşur veya öğrendiği kelimeleri nadiren kullanır. Mesala bir kere “anne” der ama uzun süre tekrar anne demez. Konuşması gelişse bile kendiliğinden konuşmayı başlatmaz, karşılıklı konuşmayı sürdürmede kuvvetlik yaşar.

Sosyal iletişim-etkileşimde nitel bozulma

Karşısındaki kişiye gülümseme ya da yüz ifadesine uygun yüz ifadesiyle yanıt verme, sarılma gibi duygusal karşılık verme gibi davranışları göstermezler.

Göz temasının yokluğu veya kısa süreli olması bariz dikkat çeken belirtilerden birisidir. Ortak dikkat olarak tanımlanan, iletişim kurduğu kişinin işaretlerine dikkat etme veya karşısındakinin dikkatini bir kişi ya da nesneye yöneltebilme becerisi yetersizdir. Bunun somut göstergesi istediği bir şeyi parmakla gösterebilmektir. Bir ileri aşaması ise hoşuna giden bir şeyi, mesela dışarıda gördüğü bir kediyi parmağıyla göstererek ilgisini paylaşabilmesidir. Dilin gelişebilmesi için evvela ortak dikkatin gelişmesi gerekir

Ailelerin en oldukça dile getirdiği şikayetlerden biri de ismi ile çağrıldığında çoğu kez bakmamasıdır. Duymuyormuş gibi davranırlar ve aileler işitmediğini düşünürler. Annesi veya babasının sabah işe giderken bay bay deme ya da eve geldiklerinde sevinme, kucaklama gibi bir davranış sergilemezler. Görüşme odasından anneyi babayı dışarı çıkardığımızda arkalarından ağlamaz, tepkisiz kalabilirler.

Oyunlarda kısıtlılık

Otistik çocuklarda, öğrenmenin en önemli yolu olan diğer insanları izleyip taklit etme becerisi yetersizdir. Bu niçinle telefonda konuşuyormuş, yemek yiyormuş gibi taklit oyunları, kurgusal oyunları (Örneğin arabaya benzin alalım, şimdi araba bozuldu tamirciye gidelim gibi), hayali oyunları (Örneğin elinde para olmadan para veriyormuş gibi yapma) oynayamazlar. Oyuncakları amacına uygun oynayamazlar (Arabayı sürmek yerine, tekerleğini çevirmek gibi)

Arkadaş ilişkileri

Arkadaşlık kurmada kuvvetlikleri vardır. Bu kuvvetlikleri üç gruba ayırabiliriz. Bir kısmı kendisiyle iletişim kurma isteklerini bile reddedir. İkinci grup kendisiyle iletişim kurulursa o da katılır. Üçüncü grup ise kendiliğinden iletişim kurmaya istek duyar ama iletişim becerilerindeki kısıtlılıklar niçiniyle reddedilebilir. Karşısındakinin duygularını, ne düşündüğünü, neyi kastettiğini anlayabilme becerileri yetersizdir. Vücut dilini kullanmakta ve anlamakta kuvvetlik çekerler.

Davranış Sorunları

Sallanma, kanat çırpma gibi yenidenlayıcı davranışlar (stereotipiler) en oldukca, en kolay fark edilen belirtilerdir. Zeka düzeyi düşük olan otistik çocuklarda yinelayan hareketler daha sık görülür

Bunun haricinde hiperaktivite, başını vurma, ısırma, saldırganlık gibi davranış sorunları görülebilir. Bazı olaylarda simetri ve düzenlilik takıntıları görülebilir. Bu durumda eşyaların yerinin değiştirilmesine tepki gösterebilir, yeni eşyaları kabul etmez, eski hatta dar gelen ayakkabı, giysilerini giymekte ısrar eder.

Ağrı, faydalanma gibi durumlarda duyarsız kalabilir veya bazı seslere aşırı tepki verebilir. Hareket eden, dönen ya da parlak cisimlere fazlaca uzun süre bakabilirler. Televizyondaki müzik ve reklama aşırı ilgi duyarlar.

Bilişsel Özellikler

Otizmli çocukları zeka düzebir daha nazaran IQ’su 70’in üzerinde olanları yüksek işlevli ve 70’in altında olanları da düşük işlevli olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Vakaların yaklaşık % 70’inin zeka puanı 70’in altında yani düşük işlevli, %30’u ise 70 ve üstü zeka puanına sahiptir.

detayları belirli bir anlam oluşturacak biçimde bütünleştirmede sorun yaşarlar. Ayrıntı üzerinde yoğunlaşıp bütünü kavrayamazlar. örneğin evdeki ocağın üzerindeki tencere sıcaksa diğer mekanlardaki ocağın üstündeki tencereler de sıcak olabilir şeklinde genelleme yapamama ya da o tencerenin her zaman sıcak kalmadığını anlayamama gibi sorunlar yaşanır.

Görsel yoldan öğrenirler, soyut sözcükleri, deyimleri ve mizahı kavramakta kuvvetlik çekerler. Bazı olaylarda hiperleksi dediğimiz kendiliğinden okumaya geçme görülür.


  • Erken Dönem Belirtileri
Otizme özgü olmamakla beraber, otizm tanısı konulan çocukların erken dönemlerinde; 6 ay civarında agulamanın olmaması, 9. Ayda babıldamanın (ba-ba-ba) olmaması, göz temasının az olması, seslenince az tepki verme veya hiç vermeme, kucağa alınmaktan hoşlanmama, yalnızlığa tepkisizlik gibi belirtilerinin olduğu tespit edilmektedir.


  • Epidemiyoloji
Otistik spektrum bozukluğunun (OSB) yaygınlık oranının yaklaşık her yüz çocuktan birinde görüldüğünü kabul edebiliriz. Erkek çocuklarda kızlara gore 3-5 kat daha sıktır. Tüm dünyada, tüm sosyoekonomik düzeylerde görülmektedir.


  • Etyoloji
Otizmin sebepleri içinde birinci sırada genetik etmenler vardır. Monozigot ikizlerde beraber görülme %36- %91, dizigotlarda ise % 5 olduğu belirtilmektedir. Poligenik geçiş yani çoğul gen etkileşimi ile geçiş söz mevzusudur.


  • TANI
En önemli tanı yöntemi ayrıntılı öykü, klinik gözlem ve muayenedir. Bunun yanı sıra ölçekler kullanılabilir. İlk yaştan itibaren belirtiler var ise otizm açısından “riskli çocuk” olarak kabul edip takibe alınmalıdır.


  • Otizm düzelir mi
Otistiklerin 1/3’ü erişkinlikte bağımsız ya da kısmen bağımsız; 2/3’ü başkalarına bağımlı olup kurum/aile desteği ile yaşamaktadır. Vakaların bir kısmında belirtiler tamamen kaybolabilmektedir.

Beş yaş öncesi dil gelişmeninin olması, IQ düzeyinin 70’in üzerinde olması, belirti şiddetinin hafifçe olması, erken tanı temalıp eğitime başlanması, ortak dikkat becerisinin varlığı olumlu prognoz göstergeleridir.

Tedavi

Özel eğitim

Olgunun özellikleri ve düzebir daha bağlı bir program eşliğinde yapılan eğitimdir. Çocuğun ihtiyaçlarına bakılırsa davranış değiştirme teknikleri, iletişim becerilerini, ince-kaba motor becerilerini ve öz bakım becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar, dil ve konuşma terapisi gibi alanları içerir.

Tıbbi tedavi

Otizmi temelden düzelten ilaç tedavi yoktur. Ancak yinelayıcı davranışlar, saldırgan ve yaralayıcı davranışlar ve takıntı gibi belirtilere yönelik olarak atipik antipsikotik ilaçlar, aşırı hareketlilik durumunda DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar, kaygı ve depresif bozuklukta antidepresan ilaçlar, nöbetleri olanlarda da antiepileptik ilaçlar kullanılmaktadır.