Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, tarımın bir daha ana misyonları olmaya devam edeceğini lakin başka gerçek kesimi, ticareti, KOBİ’leri ve özelikle de üretim, yatırım, ihracat ve istihdama katkıda bulunacak firmaları desteklemeyi sürdüreceklerini söylemiş oldu.
Çakar, Adana Sanayi Odası’nda (ADASO) iş insanlarının iştirakiyle düzenlenen gerçek bölümün meseleleri ve finansman talepleri temalı görüşmede, son devirde hiç bir şeyin Kovid-19 salgınından bağımsız değerlendirilemeyeceğini tabir etti.
Salgında ülkelerin kendi ekonomilerini müdafaa korkusu güttüğünü vurgulayan Çakar, tüm aksiliklerin tesiriyle 2020’de dünya ekonomilerinde yüzde 3,1 küçülme yaşandığını, 2021’de aşının bulunmasıyla ülkelerde büyüme gerçekleştiğini belirtti.
Çakar, bankacılık kesiminin teknolojik ve dijital altyapısını da kullanarak salgında gerçek bölümün ve piyasanın fazlaca fazla etkilenmemesi için inisiyatif aldığına dikkati çekerek, “Bunların kararı olarak Çin yalnızca o devirde yüzde 3,2 büyüdü, bizim ülkemiz yüzde 1,8 büyümüştü.” dedi.
“Maliyet ve talep enflasyonu birleşti”
Enflasyona değinen Çakar, şu biçimde konuştu:
“Evet bugün prestijiyle ülkemizdeki enflasyon yüksek. Bunun sebebini güzel irdelemek gerek. Bilhassa ithal ikameci bir model uygulanan ülkemizde, yıllardır devam eden bir model… Yurt haricindeki güç, emtia fiyatların artmasıyla birlikte aslına bakarsan bu modeli uyguluyorsanız önemli bir maliyet enflasyonunu transfer edersiniz. 2020’de pandemi niçiniyle ötelenmiş talepler 2021 prestijiyle canlanmaya başladı. Maliyet enflasyonu esasen transfer etmişsiniz, bunun yanında talep enflasyonu da üstüne bindi, bütün bunlar maalesef ülkede önemli bir enflasyonist ortam oluşturdu.”
Çakar, Türkiye’nin tedarik merkezi olacağını vurgulayarak, “Çin’deki tedarik zincirinin bozulmasıyla ülkemiz bilhassa coğrafik yakınlık prestijiyle temel tedarik merkezlerinden biri olmaya başladı. Bu tarafa gerçek önemli bir tedarik artışı var. Önümüzdeki devir hem üretim kalitesi hem kalifikasyon tıpkı vakitte nitelikli insan kaynağı ve makul iş gücümüzle Türkiye, Avrupa’nın ve bu coğrafyanın değerli tedarik merkezlerinden olacak.” tabirlerini kullandı.
Tarım dalı kredi borcunu ödüyor
Çakar, ziraî kesiti finanse eden banka olduklarını hatırlatarak, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bugün prestijiyle Türkiye’de tarımın finansmanı için 160 milyar TL civarında kredi kullandırmış durumda. Bunun yüzde 110 milyar TL’sini Ziraat Bankası tek başına kullandırmış. Bunun 89 milyarı TL’si Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafınca sübvanse edilen bir kredi. Tamamının faiz oranı yüzde 10 ve altında. Hatta hayvancılıkta 100 bin, bitkisel üretimde 50 bine kadarki kredileri de biz sıfır faizli kullandırıyoruz. Sıfır faizli kredilerin total sayı ortasındaki hissesi 28,5 milyar TL. Takibe düşme oranına bakıldığında 2021’de bankamızın ziraî kredilerdeki takip oranı yüzde 0,98’dir, yani yüzde 1. Tarıma verdiğimiz kredilerle müşterilerimiz hamdolsun kazanıyor ve paralarını ödüyorlar. Tarım kısmında dünyada iklim değişikliğiyle belirli periyotlarda birtakım külfetler olsa bile aslında yönetilemeyecek rastgele bir durum kelam konusu değil. Onlar da para kazanıyorlar ki kredilerin geri ödeme oranı yüzde 99.”
“Tarım bir daha bizim ana misyonumuz”
Ziraat Bankasının Türkiye’nin en çok faal büyüklüğe sahip, en epey kredi kullandıran, en epey mevduata, öz kaynağa ve şubeye sahip banka olduğunu aktaran Çakar, şunları kaydetti:
“Tarım bir daha bizim ana misyonumuz olmaya devam edecek lakin biz öbür gerçek dalı, ticareti, KOBİ’leri özelikle de üretim, yatırım, ihracat ve istihdama katkıda bulunacak firmaları desteklemeye devam edeceğiz. Ziraat Bankası hiç bir vakit yalnızca kendi bilançosuna ağırlaşan bir bakış açısıyla hareket etmeyecek. Ziraat Bankası kazanmış lakin gerçek dal kaybetmiş, bunun hiç bir bedeli yok. Siz kazanacaksınız, vergi verecek, istihdam sağlayacak, ülke bilançosuna katkıda bulunacaksınız. Ben size fedakarlık yaptıysam benim kaybım değil, benim kazanımımdır. Ziraat Bankasının ana misyonu da bu olmalıdır. Biz üretimin, yatırımın, ihracatın ve gerçek dalın yanında olmaya devam edeceğiz.”
ADASO Lideri Zeki Kıvanç da yüksek faize karşı olduklarını belirterek, bunun iktisat ve yatırım için büyük bir sorun olduğunu kelamlarına ekledi.
Çakar, Adana Sanayi Odası’nda (ADASO) iş insanlarının iştirakiyle düzenlenen gerçek bölümün meseleleri ve finansman talepleri temalı görüşmede, son devirde hiç bir şeyin Kovid-19 salgınından bağımsız değerlendirilemeyeceğini tabir etti.
Salgında ülkelerin kendi ekonomilerini müdafaa korkusu güttüğünü vurgulayan Çakar, tüm aksiliklerin tesiriyle 2020’de dünya ekonomilerinde yüzde 3,1 küçülme yaşandığını, 2021’de aşının bulunmasıyla ülkelerde büyüme gerçekleştiğini belirtti.
Çakar, bankacılık kesiminin teknolojik ve dijital altyapısını da kullanarak salgında gerçek bölümün ve piyasanın fazlaca fazla etkilenmemesi için inisiyatif aldığına dikkati çekerek, “Bunların kararı olarak Çin yalnızca o devirde yüzde 3,2 büyüdü, bizim ülkemiz yüzde 1,8 büyümüştü.” dedi.
“Maliyet ve talep enflasyonu birleşti”
Enflasyona değinen Çakar, şu biçimde konuştu:
“Evet bugün prestijiyle ülkemizdeki enflasyon yüksek. Bunun sebebini güzel irdelemek gerek. Bilhassa ithal ikameci bir model uygulanan ülkemizde, yıllardır devam eden bir model… Yurt haricindeki güç, emtia fiyatların artmasıyla birlikte aslına bakarsan bu modeli uyguluyorsanız önemli bir maliyet enflasyonunu transfer edersiniz. 2020’de pandemi niçiniyle ötelenmiş talepler 2021 prestijiyle canlanmaya başladı. Maliyet enflasyonu esasen transfer etmişsiniz, bunun yanında talep enflasyonu da üstüne bindi, bütün bunlar maalesef ülkede önemli bir enflasyonist ortam oluşturdu.”
Çakar, Türkiye’nin tedarik merkezi olacağını vurgulayarak, “Çin’deki tedarik zincirinin bozulmasıyla ülkemiz bilhassa coğrafik yakınlık prestijiyle temel tedarik merkezlerinden biri olmaya başladı. Bu tarafa gerçek önemli bir tedarik artışı var. Önümüzdeki devir hem üretim kalitesi hem kalifikasyon tıpkı vakitte nitelikli insan kaynağı ve makul iş gücümüzle Türkiye, Avrupa’nın ve bu coğrafyanın değerli tedarik merkezlerinden olacak.” tabirlerini kullandı.
Tarım dalı kredi borcunu ödüyor
Çakar, ziraî kesiti finanse eden banka olduklarını hatırlatarak, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Bugün prestijiyle Türkiye’de tarımın finansmanı için 160 milyar TL civarında kredi kullandırmış durumda. Bunun yüzde 110 milyar TL’sini Ziraat Bankası tek başına kullandırmış. Bunun 89 milyarı TL’si Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafınca sübvanse edilen bir kredi. Tamamının faiz oranı yüzde 10 ve altında. Hatta hayvancılıkta 100 bin, bitkisel üretimde 50 bine kadarki kredileri de biz sıfır faizli kullandırıyoruz. Sıfır faizli kredilerin total sayı ortasındaki hissesi 28,5 milyar TL. Takibe düşme oranına bakıldığında 2021’de bankamızın ziraî kredilerdeki takip oranı yüzde 0,98’dir, yani yüzde 1. Tarıma verdiğimiz kredilerle müşterilerimiz hamdolsun kazanıyor ve paralarını ödüyorlar. Tarım kısmında dünyada iklim değişikliğiyle belirli periyotlarda birtakım külfetler olsa bile aslında yönetilemeyecek rastgele bir durum kelam konusu değil. Onlar da para kazanıyorlar ki kredilerin geri ödeme oranı yüzde 99.”
“Tarım bir daha bizim ana misyonumuz”
Ziraat Bankasının Türkiye’nin en çok faal büyüklüğe sahip, en epey kredi kullandıran, en epey mevduata, öz kaynağa ve şubeye sahip banka olduğunu aktaran Çakar, şunları kaydetti:
“Tarım bir daha bizim ana misyonumuz olmaya devam edecek lakin biz öbür gerçek dalı, ticareti, KOBİ’leri özelikle de üretim, yatırım, ihracat ve istihdama katkıda bulunacak firmaları desteklemeye devam edeceğiz. Ziraat Bankası hiç bir vakit yalnızca kendi bilançosuna ağırlaşan bir bakış açısıyla hareket etmeyecek. Ziraat Bankası kazanmış lakin gerçek dal kaybetmiş, bunun hiç bir bedeli yok. Siz kazanacaksınız, vergi verecek, istihdam sağlayacak, ülke bilançosuna katkıda bulunacaksınız. Ben size fedakarlık yaptıysam benim kaybım değil, benim kazanımımdır. Ziraat Bankasının ana misyonu da bu olmalıdır. Biz üretimin, yatırımın, ihracatın ve gerçek dalın yanında olmaya devam edeceğiz.”
ADASO Lideri Zeki Kıvanç da yüksek faize karşı olduklarını belirterek, bunun iktisat ve yatırım için büyük bir sorun olduğunu kelamlarına ekledi.